Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/169
Karar No: 2011/2179
Karar Tarihi: 28.02.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/169 Esas 2011/2179 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kayden maliki olduğu taşınmazındaki sera bitkilerine ve seraya, komşu taşınmazda dikilen zeytin ağaçları ve dallarının zarar verdiğini belirterek, el atmanın önlenmesi, yıkım ve sınır uyuşmazlığının çözümü için ortak sınırın belirlenmesi ve sınıra kazık çakılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme dava konusu ağaçların davacı taşınmazına zararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, bilirkişi raporunda davacı taşınmazına yönelik zararın belirtilmesine rağmen mahkemece belirtilen önlemlere hükmedilmemiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Mülkiyet hakkı kanunla kısıtlanabileceğinden, taşınmaz malikleri zarar verebilecek her türlü taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Mahkemenin, tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınarak, zararın niteliği, kapsamı ve nasıl giderileceği yönünde karar vermesi gerekmektedir. Bu doğrultuda Mahkemenin kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Medeni Kanunun 683. maddesi (Mülkiyet hakkının kısıtlanabilmesi), 737. maddesi (Komşuluk ilişkilerindeki ödevler) ve HUMK'nun 428. maddesi (Hükmün bozulması).
1. Hukuk Dairesi         2011/169 E.  ,  2011/2179 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MİLAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 06/07/2010
    NUMARASI : 2009/561-2010/398

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 539 parsel sayılı taşınmazında bulunan seraya ve içindeki ürünlere, zirai normlara aykırı olarak komşu 538 parsel sınırına dikilen zeytin ağaçlarının zarar verdiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, yıkım ve sınır uyuşmazlığının çözümü için ortak sınırın belirlenmesi ve sınıra kazık çakılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu ağaçların davacı taşınmazına zararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, fiilen ve komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, davacının; 539 parsel sayılı taşınmazındaki sera bitkilerine ve seraya, davalının maliki olduğu 538 parsel sayılı taşınmaza dikilen zeytin ağaç ve dallarının zarar verdiği, aynı zamanda ortak sınırın belirlenmesine davalının karşı durduğu iddiasıyla eldeki davayı açtığı, davalının davacı taşınmazı yönünden bir zarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunduğu, yapılan uygulama sonucunda bilirkişi tarafından sunulan raporda, davalı taşınmazında bulunan ağaç dallarının davacı taşınmazına doğru sınırı geçtiği, ağaçların neden oldukları gölge durumuna göre sera içerisindeki bitkilere zarar vermesinin muhtemel olduğu ve sınırı aşan ağaç dallarının kesilmesi gerektiğinin belirtilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet; geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.
    O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini göz önünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır.
    Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur.
    Somut olaya gelince; yukarıda özetlenen bilirkişi raporunda davacı taşınmazına yönelik zarar olgusu ve çözüm önerisi belirtilmiş olmasına karşın mahkemece belirtilen önlemlere hükmetmek yerine, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Davacının değinilen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi