19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4575 Karar No: 2021/4192 Karar Tarihi: 12.04.2021
6831 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4575 Esas 2021/4192 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, denetim süresi içinde imar kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle suçlanmıştır. Ancak suç tarihinde sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın lehe olan zamanaşımı süresi gözetilmemiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuş ve sanık hakkındaki kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Kararda 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağan ve olağanüstü zamanaşımı süreleri üzerinde durulmuştur.
19. Ceza Dairesi 2020/4575 E. , 2021/4192 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkında 01.02.2005 suç tarihli eylemiyle ilgili olarak mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 12.05.2010 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 26.03.2013 tarihinde işlediği imar kirliliğine neden olmak suçundan kurulan hükmün kesinleştiği ve ihbar üzerine, hükmün açıklandığı, CMK"nin 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 12.05.2010 tarihi ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği 26.03.2013 tarihleri arasında zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede, Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 5 yıllık olağan, 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunup suç tarihi itibariyle sanığın lehine olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımının inceleme tarihinde gerçekleşmiş olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak DÜŞMESİNE, 12.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.