23. Hukuk Dairesi 2016/350 E. , 2018/247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ...."nun gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında 06.11.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, 03.02.2012 tarihli protokol ile 1. Kat 1 no"lu dairenin davalı tarafından müvekkiline satılıp parasının peşin alındığını, davalı yüklenicinin binanın iskân ruhsatını ancak 06.03.2015 tarihinde alabildiğini, davalı yüklenicinin sözleşme gereği hak ettiği 2 ve 3 no"lu daireleri aldığını, ancak müvekkiline isabet eden 1 ve 4 no"lu bağımsız bölümleri teslime yanaşmadığını, ihtarın sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan borçlarını ifa etmesine rağmen davalının müvekkiline ait bağımsız bölümleri teslim etmediğini ileri sürerek, 1 ve 4 no"lu bağımsız bölümlerin müvekkiline teslimi sağlanılarak muarazanın önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu edilen 1 no"lu dairenin müvekkilinin hak etmiş daire olduğunu, bu nedenle davacının teslim talep etme hakkının bulunmadığını, yapının tamamen bittiğini ve iskân izni alındığı tarihte taşınmazın teslim edildiğini, ancak arsa sahibi davacının hukuken ve fiilen bitmiş binayı teslim almakta imtina etmiş olmasının TMK"nın 2. maddesine aykırı olduğunu, kaldı ki, davacının da süresinde ferağ yetkilerini vermeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; yapı kullanma izin belgesinin 06.03.2015 tarihinde alındığı, taraflar arasında düzenlenen 03.02.2012 tarihli protokol ile 1 no"lu dairenin davalı tarafından davacıya satıldığı, dava konusu bağımsız bölümlerin halen boş oldukları, yapı kullanma izni alınmasına rağmen dava konusu taşınmazların davacıya teslim edildiğinin davalı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle, protokol ile davacıya satışı yapılan 1 no"lu daire yönünden tefrik kararı verilerek diğer 4 no"lu bağımsız bölüm yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.