12. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/9477 Karar No: 2019/1740 Karar Tarihi: 11.02.2019
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/9477 Esas 2019/1740 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı tarafından borçlu muris aleyhine başlatılan icra takibinde, mirasçı tarafından bonodaki muris imzasına itiraz edildiği belirtildi. Bilirkişi raporunda, imzaların aidiyetinin İsmail Aktaş'ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği belirtildi. Mahkemece rapor doğrultusunda takibin muris yönünden durdurulmasına karar verildi. Alacaklının temyiz başvurusu üzerine mahkeme hükmü onanmıştır. Adli Tıp Kurumu'nun raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmediği görülmüş ve yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması istenmiştir. Mahkemece bu talep göz ardı edilerek kesin kanaat içermeyen rapor hükme esas alınmıştır. Bunun sonucunda, alacaklının karar düzeltme istemi kabul edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkeme kararının bozulmasına sebep olan İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri, ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralını ve uzman bilirkişilerden oluşturulacak bir kuruldan yeniden rapor alınması gerektiğini açıklamaktadır.
12. Hukuk Dairesi 2018/9477 E. , 2019/1740 K.
"İçtihat Metni"
..... Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 17/01/2018 tarihli ve 2016/26010 Esas - 2018/237 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu muris..... aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, mirasçı ... tarafından bonodaki muris imzasına itiraz edildiği, ....... düzenlediği bilirkişi raporunda; senette ......adına atılı borçlu imzalarının teşhise götürecek önemli karakteristik materyal içermeyen, karalama tarzında, tersimi basit imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin İsmail Aktaş"ın eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin belirtildiği, mahkemece rapor doğrultusunda istemin kabulüne ve takibin muris .....yönünden durdurulmasına karar verildiği, alacaklının temyiz başvurusu üzerine, Dairemizin 17.01.2018 tarih ve 2016/26010-2018/237 Karar sayılı ilamı ile mahkeme hükmünün onanmasına karar verildiği görülmektedir. İtiraza konu imza üzerinde yapılan incelemeye ilişkin olarak....... İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 25.05.2016 tarihli raporda; inceleme konusu senetteki borçluya atfen atılı imzaların; basit tersimli imzalar olması nedeniyle borçlunun eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği, bunun üzerine alacaklı vekilinin 21.06.2016 tarihli duruşmada yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini ileri sürerek rapora itiraz ettiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu"ndan alınan raporda imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiş, ispat külfeti kendisinde olan alacaklı ise yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Bu durumda mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı gözetilerek, uzman bilirkişilerden oluşturulacak bir kuruldan yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, alacaklı vekilinin yeniden bilirkişi incelemesi yapılması yolundaki talebi göz ardı edilerek kesin kanaat içermeyen rapor hükme esas alınarak borçlunun imzaya itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de imzaya itirazın kabulü halinde yalnızca muteriz borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, muteriz borçlunun murisi yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi de doğru görülmemiş olup, Dairemizce kararın bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.01.2018 tarih ve 2016/26010-2018/237 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.