15. Hukuk Dairesi 2018/784 E. , 2018/2081 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 23.10.2014 gün ve 2014/504-670 sayılı hükmü onayan 23. Hukuk Dairesi"nin 21.04.2016 gün ve 2015/520-2016/2545 sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve alacak talebine ilişkindir. Davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 29.05.1997 tarihinde düzenleme şeklinde yapılan Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca, müvekkiline isabet eden bağımsız bölümlerin 20 ayda ruhsat ve projesine uygun şekilde inşa edilerek teslimi gerekirken, yüklenici tarafından imar ve projeye aykırı yapılan inşaatın yıkılmasına karar verildiğini ve inşaatın imara uygun hale getirilme imkanının bulunmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, inşaatın geciktiği her ay için aylık 1.000,00"er TL tazminatın tahsiline ve davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, arsa sahibince istenen projenin belediye tarafından onaylanmamasına rağmen, arsa sahibinin isteği ile binanın mevcut hali ile inşa edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş, Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi"nin 24.09.2013 tarih, 2013/3692 Esas, 2013/5707 Karar sayılı kararı ile fesih ve meni müdahale talebinin kabulü gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiş ve mahkemece yeniden yapılan yargılamanın 23.09.2014 tarihli oturumunda bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiş ve mahkemenin 23.10.2014 tarih, 2014/504 Esas, 2014670 Karar sayılı kararı ile bozma doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Yüksek 23. Hukuk Dairesi"nin 21.04.2016 tarih, 2015/520 Esas, 2016/2545 Karar sayılı kararı ile karar onanmış, davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
3194 sayılı İmar Yasası"nın 21. maddesi hükmü uyarınca, bazı istisnalar dışında, bütün yapılar için belediye veya valiliklerden yapı ruhsatı alınması zorunludur. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak inşa edilen yapılarda ruhsata aykırılık giderilemiyorsa, 3194 sayılı Yasa"nın 32. maddesi hükmü gereğince, ilgili belediye veya valilikçe inşaat derhal durdurulur ve yasal hale getirilmesi olanaksız ise veya ruhsat veya eklerine ya da imar mevzuatına aykırılık öncelikle yüklenici tarafından giderilemiyorsa bu hali ile yapılan yapının yıktırılmasına karar verilir ve anılan Yasa"nın 42. maddesi hükmü gereğince de yapı sahibine ve yükleniciye ceza yaptırımı uygulanır. İmar Kanunu"ndaki bu düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce re"sen gözetilmelidir.
İmara aykırı ve kaçak yapılar için temel kural bu şekilde ise de bu tür yapılarla ilgili olarak 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu"na eklenen geçici 16. madde ile yapılmış yeni bir düzenleme bulunmaktadır.
Maddede; afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31.10.2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31.12.2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebileceği, başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedileceği (Geçici 16/1); Yapı Kayıt Belgesinin yapının kullanım amacına yönelik olduğu, Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabileceği (Geçici 16/3); Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptâl edileceği (Geçici 16/4); Yapı Kayıt Belgesinin, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olduğu, Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümlerinin uygulanacağı, yapının depreme dayanıklılığı hususunun malikin sorumluluğunda olduğu (Geçici 16/10); bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Bakanlık ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken belirleneceği (Geçici 16/12) düzenlenmiş ve maddenin diğer fıkralarında da uygulama esasları ve istisnaları belirtilmiş ayrıca bu tür yapılarda cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilmesi imkânı getirilmiştir.
3194 sayılı Kanun"a eklenen geçici 16. madde, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış imara aykırı ve kaçak yapılar için uygulanacağından içeriği itibarıyla geriye etkili olarak uygulanması öngörülmüş bir düzenlemedir, usulî kazanılmış hakkın istisnası olan geriye etkili bir kanuni düzenleme olması nedeniyle anılan hükmün mahkemelerce eldeki davalar için de uygulanması gerektiği gibi, yeni düzenlemenin temyiz aşamasında Yargıtay"ca da gözetilmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; yüklenicinin inşaatı imar mevzuatına aykırı şekilde inşaa ettiği ve ilgili
belediyece yıkım kararı alındığı anlaşıldığından, yapıların yasal hale getirilip getirilemeyeceğinin araştırılması gerekir. Bu durumda imara aykırı ve kaçak yapılar için Yapı Kayıt Belgesi alınarak yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olmak üzere geçici de olsa yasal hale getirilmesi imkânı getirildiğinden maddedeki süre içinde başvurulup gerekli işlemler tamamlanarak Yapı Kayıt Belgesi alınmak suretiyle yapının yasal hale getirilip getirilmediği saptanmak suretiyle uyuşmazlığın mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşılması üzerine karar düzeltme talebinin kabulü ile onama ilâmı kaldırılarak hükmün sair hususlar incelenmeksizin bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüyle Yüksek 23. Hukuk Dairesi"nin 21.04.2016 tarih, 2015/520 Esas, 2016/2545 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme ve temyiz peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 22.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.