12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/10995 Karar No: 2010/24316 Karar Tarihi: 21.10.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/10995 Esas 2010/24316 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/10995 E. , 2010/24316 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/03/2010 NUMARASI : 2010/180-2010/144
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu hakkında yapılan kambiyo takibinin kesinleşmesi üzerine bu borçluya ait işyeri adresinde yapılan 01.04.2009 tarihli haciz sırasında hazır bulunan şikayetçi davacı, dosya borcunun tamamına icra kefili olacağını ve her ay emekli aylığından 500 YTL. kesilmesine muvafakat ettiğini bildirmiştir. İİK.’nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. İcra kefiline karşı ilam niteliğindeki icra kefaletine dayanılarak ayrı bir ilamlı icra takibi de yapılabilir. Fakat, icra kefaletinin verildiği asıl takip dosyasında, takibin icra kefiline karşı yürütülmesi de mümkündür. Ancak, usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi, kefil hakkındaki takip kesinleşmedikçe icra kefilinin maaşı haczedilemez.. Bu koşullar oluştuktan sonra (icra kefili hakkında) uygulanan bir haciz sırasında, adı geçen haczedilmezlikle ilgili hakkından feragatta bulunduğu takdirde İİK.’nun 83/a maddesinin tatbiki sözkonusu olur. (Prof Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Sahife 767) (Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas 1. Cilt Sahife 834) (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-2002) Somut olayda icra kefiline icra emri 23.06.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, kefil ise maaşı üzerine haciz konulması için 01.04.2009 tarihinde muvafakatte bulunmuştur. Kefilin muvafakat beyanı, kendisi hakkındaki maaş haczi sırasında ve sonrasında olmayıp, dosya borçlusu ile ilgili ve kefalet ettiği borca yönelik haciz tutanağında yazılıdır. Bir başka anlatımla henüz icra kefiline icra emri çıkarılıp, kefil hakkındaki takip kesinleşmeden verilen muvafakat geçerli değildir. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.