8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/463 Karar No: 2011/5048 Karar Tarihi: 13.10.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/463 Esas 2011/5048 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2011/463 E. , 2011/5048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 20.10.2010 gün ve 149/258 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı, zilyetliğinde bulunan ve ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/252 Esas, 321 Karar sayılı ilamıyla da lehine hüküm kurulan 80 m2 taşınmaz bölümünün kadastro çalışmalarında 141 ada 3 parsel dahilinde davalı adına tespit edildiğini açıklayarak, tapu kaydının kısmen iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, zilyetliğinde bulunan taşınmaza elatılması üzerine idari men kararı verildiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünün davacının tasarrufunda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 141 ada 3 parselin teknik bilirkişinin 24.8.2010 günlü rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen 82,53 m2 bölümüne ilişkin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu parsel, senetsizden 1902,64 m2 yüzölçümüyle yirmi yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğu belirtilmek suretiyle 24.5.2007 tarihinde davalı adına tespitle, tutanağın itirazsız kesinleşmesiyle 3.9.2007 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. TMK.nun 6.maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla mükelleftir. Davacı, nizalı taşınmaz bölümünün hükmen kendisine bırakıldığını belirterek ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/252 Esas sayılı dosyasına ve tanık beyanlarına; davalı ise tanık deliline dayanmıştır. Mahallinde yapılan keşifde davacının bir kısım tanıkları dinlenilmiş, davalı tanıklarının dinlenmesine ilişkin ise usule uygun ara kararı oluşturulmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, 6100 sayılı HMK.nun 243 ve 244.maddeleri (HUMK.258 ) hükmüne göre taraflarca bildirilen tanıkların çağrılarak, HMK.nun 259/2 (HUMK.259) maddesi gereğince uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif mahallinde dinlenilmeleri, dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinde ve halen kimin zilyetliğinde bulunduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği hususlarının sorularak belirlenmesi, davacının dayandığı ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/252 Esas ve 321 Karar sayılı dosyanın ve krokinin yerel, teknik bilirkişi ve taraf tanıkları aracılığıyla uygulanması, nizalı taşınmaz bölümünün güneyinde yer alan 141 ada 7 parselin tapu kaydı ve kadastro tutanağı ile varsa tespite dayanak kayıtların getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde tutulması ondan sonra tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 13.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.