4. Hukuk Dairesi 2018/5445 E. , 2019/4269 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ...vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/04/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dvanın kabulüne dair verilen 24/04/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçeli karar başlığında dava tarihi olarak 05/04/2010 yazılması gerekirken 04/04/2016 yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacı, davalı tarafından hissedarı olduğu taşınmazından malzeme alınarak yol yapımında kullanıldığını, bu nedenle taşınmazının kullanılamaz hale geldiğini belirterek, uğradığı zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, davacının hissedarı olduğu taşınmazdan davalı dışında kişi veya şirketler tarafından da malzeme alındığı hususunun sabit olduğu, fakat bilirkişi raporu ile, dava dışı kişilerin faaliyetleri nedeniyle oluşan zarar miktarının belirlenemez nitelikte olması nedeniyle bozma uyarınca hakkaniyet indirimi yapılarak istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; Dairemizin 18/11/2015 tarih, 2014/16196 esas ve 2015/13199 karar sayılı ilamı ile mahkemece verilen ilk kararın ""...Dava konusu yerden malzeme alınmak suretiyle haksız eylemde bulunulduğu ve davalı dışında kişiler tarafından da davaya konu yerden malzeme alındığı tanık tarafından beyan edildiği halde davalı ile birlikte başka kişi ve kişiler tarafından dava konusu yerden malzeme alınıp alınmadığı hususu araştırılmamıştır. Mahkemece yeniden keşif yapılarak dava dışı kişilerin faaliyetinden kaynaklanan zararın olup olmadığı hususu tespit edilerek sorumluluk ve zarar oranının belirlenmesi, belirlenemez ise Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44 (TBK 51-52) maddeleri gereğince uygun bir hakkaniyet indirimi yapılması gerekir...."" gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bozma öncesi ve bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarında, davacının taşınmazından malzeme alınması nedeniyle zararının, 299.880,00 TL olarak belirlendiği, mahkemece, bu miktar üzerinden % 30 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığı, ancak dava ile talep edilen miktarın 7.200,00 TL olduğu dikkate alınarak talep gibi 7.200,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır
HMK’nın 26. (HUMK’un 74.) maddesi uyarınca hâkim, tarafların talep ve sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Şu durumda, hakkaniyet indiriminin, davacının talebi olan 7.200,00 TL üzerinden yapılması gerekir. Mahkemece, anılan ilkenin göz önünde tutulmaması yerinde görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/10/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.02/10/2019