Zimmet - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/3801 Esas 2019/6793 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3801
Karar No: 2019/6793
Karar Tarihi: 04.07.2019

Zimmet - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/3801 Esas 2019/6793 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2019/3801 E.  ,  2019/6793 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Zincirleme basit zimmet suçundan mahkumiyet, resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında eylemin sisteme zincirleme veri yerleştirme suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    SGK Başkanlığının 10/07/2018 tarihli yazı içeriğine göre sanığın Mosip Bilişim Sisteminin muhasebe yetkilisi rolünü kullandığı ve yevmiye fişi oluşturduktan sonra SGK"nın emanet hesabına giriş yaparak sistem üzerinden gerekli bölümleri doldurduktan sonra başka bir işleme gerek kalmaksızın paranın ilgili kişinin hesabına aktarılmasını sağladığı, bu suretle yasal tevdi unsuru oluştuğu gibi kurumun parası üzerinde koruma ve gözetim görevinin bulunduğu da gözetildiğinde tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yüklenen suçları TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece ""memuriyet hak ve yetkilerini kullanmasının yasaklanmasına"" şeklinde sınırlı uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak ve mahkemenin teşdit uyguladığına dair gerekçesinin bulunmaması da nazara alınarak (1) no"lu hüküm fıkrasının hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin 7. bendinin "Sanığın suçu 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlediği anlaşılmakla, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay süre ile aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına"", (2) no"lu hüküm fıkrasının hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin 8. bendinin ise "Sanığın suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlediği anlaşılmakla, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca 1 yıl 10 ay 16 gün süre ile aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına"" şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 tarihli ve 2012/1-941-1780 E. K. sayılı ve 12/04/2011 tarihli ve 51-42 E. K. sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, temyiz aşamasında geçen sürenin, CMK"nın 102. maddesinde yazılı azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmayacağı, 5271 sayılı CMK"nın 102. maddesinde öngörülen tutuklama sürelerindeki sınırların da aşılmadığı anlaşılmış olup, sürdürülen tutuklama tedbirinin orantılı bulunması ve tutuklama tarihine göre sanık ve müdafin tahliye istemlerinin REDDİNE, karardan bir suretin istemde bulunanlara tebliğine 04/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.