Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında K.İlçesi, K. Köyü çalışma alanında bulunan . ada . parsel sayılı 8.026.67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı İ.. E.. adına tespit edilmiştir. Davacı M.. E.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne; çekişmeli taşınmazın 1/2 paylı olarak davacı ve davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, taşınmazın öncesinin davalının babasına ait olduğu, davacının asli ziylet olduğunu ispat edemediğini ancak davalının taşınmazın 1/2 payının davacı adına yazılmasını kabul ettiği de göz önünde bulundurularak 1/2 paylı olarak taraflar adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın en az 25 yıldır davacının kullanımında olduğu tartışmasız olup bu yön tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Hal böyle olunca; davacının taşınmazda fer"i zilyet olduğunu ispatlama yükümlülüğünün davalı tarafa ait olduğu kuşkusuzdur. Mahkemece taraflara tanıklarını bildirmeleri için usulüne uygun şekilde süre verilmemiş, taşınmaz başında yerel bilirkişilerin beyanları alınmak suretiyle usulüne uygun bir keşifte yapılmamıştır. Diğer yandan alınan beyanlar dahi son derece soyuttur. O halde; sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi, tarafların usulüne uygun şekilde bildirecekleri tüm tanıklar ve tespit bilirkişileri huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında bilirkişi ve tanıklar ayrı ayrı dinlenerek taşınmaz üzerinde davacı tarafça sürdürülen zilyetliğin hangi sıfata dayalı olduğu, davalı tarafla aralarında nasıl bir ilişki olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davacı tarafın zilyetliğinin asli mi fer"i olduğu tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.