3. Hukuk Dairesi 2020/462 E. , 2020/1628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; mülkiyeti kendisine ait 60 HB 249 plaka sayılı aracını 04/03/2011 tarihinde davalıya kiraya verdiğini, davalının seyir halinde iken davaya konu araç ile kaza yaptığını, kaza sonucu aracın ağır hasarlandığını, pert olduğunu, tamir edilmiş olmasına karşın değer kaybına uğradığını, araçtaki değer kaybının davalı tarafından giderilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik araçta meydana gelen 500,00 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini artırarak 6.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı; araçta değer kaybının olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne; 6.000,00 TL nin davalıdan tahsiline, faize ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda "Sulh Hukuk Mahkemeleri" görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayda; uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava 30/05/2014 tarihinde açılmış olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.