Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5405 Esas 2013/7879 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5405
Karar No: 2013/7879
Karar Tarihi: 12.09.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5405 Esas 2013/7879 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/5405 E.  ,  2013/7879 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine, ....Köyünde 104 ada 61 parsel sayılı taşınmazın 2007 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tapuya dayalı olarak davalılar adına tesbit ve tescil edildiğini ancak uygulanan tapunun miktar fazlasının orman olduğu halde taşınmazın tamamının davalılar adına tescil edildiğini belirterek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman sayılan kısmının orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1939 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre seri bazda yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu bulunmakta, 1979 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması yapılmış, ancak kesinleşmemiş, 2005 yılında 3402 sayılı Kanuna esas olmak üzere 6831 sayılı Kanuna göre orman sınırlarının tesbiti ve evvelce sınırlaması yapılan hatların 3302 sayılı Kanuna göre aplikasyonu ve 2/B maddesi çalışmaları vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına
    12/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.