Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8537
Karar No: 2019/3032
Karar Tarihi: 11.03.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/8537 Esas 2019/3032 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Çocuk Mahkemesi tarafından bir hırsızlık suçu nedeniyle verilen hüküm temyiz edilmiştir. Dosya incelendiğinde, suça sürüklenen çocuğun zorunlu müdafinin haberdar edilmediği ve müdafi tarafından temyiz dilekçesi verilmesine rağmen hükmün sanığa tebliğ edilmediği ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine, suça sürüklenen çocuğun temyiz etme yetkisi olduğu, nereye, nasıl ve ne şekilde başvurabileceği ve temyiz süresi detaylı olarak açıklanarak, açıklamalı davetiye ile tebliği yapılması kararlaştırılmıştır. Daire, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- CMK’nun 150. maddesi (zorunlu müdafilik)
- Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi (tebliğatın adres kayıt sistemindeki adresi baz alınması)
- Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrası (tebligat ile ilgili iki aşamalı yöntem)
- Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 (tebligatın çıkarılması ve teslim edilmesi)
- Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi (tebliğat işlemlerinin tamamlanması)
17. Ceza Dairesi         2018/8537 E.  ,  2019/3032 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet
    TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Red


    Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Zorunlu müdafiliğe ilişkin CMK’nun 150. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 18.03.2008 tarih 2008/9-7-56, 21.12.2010 tarih 2010/11-251-267 ve 20.03.2012 gün ve 2011/6-235-2012/110 Esas ve Karar sayılı içtihatlarında açıklandığı üzere, “Kendisine zorunlu müdafi atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiye yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı; bu durumda zorunlu müdafi, sanığın lehine bazı işlemler yapmış, örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi, hükmün sanığa da tebliğ edilmesi ve onun tarafından temyiz dilekçesi verilmesi halinde, isteminin kabul edilmesi gerektiğinin,” belirtilmesi karşısında; somut olayımızda kararın suça sürüklenen çocuğun yokluğunda müdafinin yüzüne karşı verildiği, müdafinin kararı yasal süresinde temyiz etmediği ancak suça sürüklenen çocuğun Baro tarafından atanan bu müdafiden haberi olmadığı, mahkemenin gerekçeli kararının suça sürüklenen çocuğun duruşmada beyan ettiği ve aynı zamanda MERNİS olan “..... adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre usulsüz tebligatın yapılmış
    olduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğa hükmü temyiz etme yetkisi olduğu, nereye, nasıl ve ne şekilde başvurabileceği ve temyiz süresi de gösterilmek suretiyle, açıklamalı davetiye ile tebliği ile bunu gösterir belgeler ve sunarsa temyiz dilekçesi eklendikten ve bu konuda ek tebliğname de düzenlendikten sonra, incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 11.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi