Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar-karşı davalılar, ıslah ettikleri dava dilekçesinde, 35 ada 38 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduklarını, komşu parsel maliki davalının yapılanmak suretiyle taşınmazı işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemişlerdir.
Davalı-karşı davacı, davanın reddini savunarak karşı davasında taşkın inşaat konusunda iyiniyetli olup, yıkımın fahiş zarar doğuracağını ileri sürüp, uygun bedel karşılığında temliken tescil istemiştir.
Mahkemece, davanın davacılara ait taşınmaza taşkın yapı yapmak suretiyle elattığının sabit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davacının temliken tescil davasının reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil, karşı dava, temliken tescil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davasının kabulüne, temliken tescil davasının reddine karar verilmiş olup, kural olarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının (karşı davacının), temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, bilirkişi raporunda tecavüz edilen toplam alan 129 m² olarak ve krokide A1, A2 ve B harfleri ile gösterilmesine ve kararda toplam 129 m² alan için elatmanın önlenmesine karar verilmesine rağmen "B" harfi ile işaretli bölümün hüküm kapsamına alınmaması doğru değildir.
Öte yandan, asıl davada reddedilen bir kısım olmadığı halde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması de isabetsizdir.
Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.