
Esas No: 2013/2806
Karar No: 2013/4418
Karar Tarihi: 25.03.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2806 Esas 2013/4418 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil veya mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, 85 sayılı parselin kaydının iptali ile mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kaydına dair verilen 26.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, öncesi devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden veya mera olması nedeniyle 181 ada 85 parsel sayılı 13.703.71 m2 tarla cinsli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili veya mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 07.06.2012 tarihli keşif sonucu düzenlenen 21.06.2012 tarihli iki ziraat mühendisi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın taşlık ve %3-5 eğimli olması ve sulama durumunun mevcut olmaması birlikte değerlendirilerek tarla niteliğini taşımayan, mera arazisi vasfında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 181 ada 85 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kaydına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmaz senetsizden 29.01.2009 tarihinde 20 yılı aşan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tarla vasfı ile tespit ve tescil edilmiştir.
Mahkemece deliller toplanarak taşınmaz başında 07.06.2012 tarihinde keşif yapılmış, komşu köyden belirlenen mahalli bilirkişiler ile diğer bilirkişiler ve tespit bilirkişisi dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğunu, mera olmadığını, davalının ve murisi babasının 20 yıldan fazla arpa ve buğday ekerek malik sıfatı ile kullandıklarını belirtmişlerdir. Dosya içerisindeki 21.06.2012 tarihli ziraat mühendislerinin müşterek raporunda ve ekli fotoğraflarda taşınmazın dört tarafı mera olduğundan mera arazisi ile kot fark oluştuğu ancak dört tarafı mera olduğundan mera olarak kullanılması daha uygun olacağı, taşınmazın 1370 TL değerinde ve korunga ekili olduğu belirtilmiştir.
Ancak, dava konusu 85 sayılı parseli çevreleyen 181 ada 138 parsel sayılı taşınmaz senetsizden devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlaması mümkün olan yerlerden olduğu belirtilip (ham toprak) cinsi ile 429.949,78 m2 olarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesine göre Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Dava konusu parselin mera vasfında olmadığı tarla vasıflı arazi olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.