20. Ceza Dairesi 2019/7372 E. , 2020/3606 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2017 tarihli, 2016/509 esas ve 2017/129 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-Sanık hakkında, 19/03/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2013 tarihli, 2013/143715 soruşturma, 2013/60451 esas ve 2013/29654 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul 27.Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2-Yapılan yargılama sonucunda İstanbul 27.Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2014 tarihli, 2013/942 esas ve 2014/751 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 68.maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191 ve aynı Kanun’un 85.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanun"a eklenen geçici 7.maddesinin 2.fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 03/11/2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
3-Sanığın 02/03/2015 tarihinde işlediği görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından Görele Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2015 tarihli 2015/204 esas ve 2015/383 karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 18/02/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
4- İhbar üzerine kanun yararına bozma istemine konu İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/509 esas, 2017/129 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, kararın 21/03/2017 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ...’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/8-9. maddesi hükmü nazara alınarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul (Kapatılan) 27. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2014 tarihli ve 2013/942 esas, 2014/751 sayılı kararının 03/11/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 02/03/2015 tarihinde işlediği görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun’un 51. maddesi uyarınca ertelenmesi ile 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına ilişkin İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/509 esas, 2017/129 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmı ile "....bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir..." şeklinde değinildiği üzere, dosya kapsamına göre, İstanbul (Kapatılan) 27. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2014 tarihli kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 03/11/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 02/03/2015 tarihinde görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etmek suçu olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/509 esas, 2017/129 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi :
Sanık ... hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul (Kapatılan) 27. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2014 tarihli ve 2013/942 esas, 2014/751 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 68.maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191 ve aynı Kanun’un 85.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi KanunununYürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 03/11/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde 02/03/2015 tarihinde işlediği “görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret” suçlarından Görele Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2015 tarihli 2015/204 esas ve 2015/383 karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine kanun yararına bozma istemine konu karar ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği, hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan,
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde, hükmün açıklanmasına karar verilebileceği, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan düzenleme karşısında, denetim süresi içerisinde yeniden “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu işlemesi halinde hükmün açıklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği “görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret” suçları nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/509 esas, 2017/129 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.