13. Hukuk Dairesi 2016/26197 E. , 2019/10402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Kuzey ... Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde davalıyla imzaladığı sözleşme gereği kendisine ait tapulu hissesini daire karşılığında davalıya devrettiğini, karşılığında bir adet daire verileceğini ve dairelerin kura ile belirleneceğini, zemin ve kattaki alt kat dairelerin kura çekilişine dahil edilip edilmeyeceğinin sözleşmede düzenlenmediğini, ancak yapılan görüşmelerde bu yerlerin kuraya tabi tutulmayacağının açık ve net olarak ifade edildiğini, kura sonucunda 1. etap yerine 2. etap bodrum kattan konut isabet ettiğini, konutun merkeze uzak, toplu taşıma aracı olmayan bir bölgede yer aldığını, bundan zarar gördüğünü ileri sürerek; etap ve şerefiye vs. değer farkından uğranılan zararlarına mukabil şimdilik 300,00 TL, dairede ve binanın ortak kullanım alanlarında ayıplı noksan, vasıfsız ve kalitesiz malzeme kullanılarak yapılmış imalatlar nedeniyle şimdilik 100,00 TL, teslimin 8 yılı aşarak olağan sürenin üstüne çıkıp yıllarca fazladan kira ödemek zorunda kalması ve yıllarca kira gelirinden mahrum kalması nedeni ile uğranılan zararları için şimdilik 100.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini toplam 62.580,00 TL"ye yükseltmiştir
Davalı ..., inşaat alanının tamamının 1. etap olup, 2. etabında bu alan içerisinde olduğunu, sözleşmeye uygun şekilde konutun verildiğini, etabın kendi içinde bölgelere ayrıldığını, davacıya yapılan tahsis işleminin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 45.000,00 TL değer farkından kaynaklanan zarar için, 7.830.000 TL eksik ve kusurlu işler bedeli için, 9.750,00 TL geç teslimden kaynaklı kira tazminatı için olmak üzere toplam 62.580,00 TL"nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalı ile imzaladıkları sözleşme gereğince kendisine 1. etap konutlarından daire verileceğinin taahhüt edilmesine rağmen 2. etap bodrum kattan daire verildiğini, bahçe ve çatı katının kurada yer almayacağı vaad edilmesine rağmen buraların da kuraya dahil edildiğini, yıkılan taşınmazının bulunduğu yerden ev verilecek olmasına rağmen uzak bir bölgeden ev verildiğini, kalitesiz malzeme kullanıldığı ve makul teslim süresinin aşıldığını ileri sürerek, farklı etap ve bodrum kattan yer verilmesinden kaynaklı zararını, verilen dairede noksan vasıfsız işçilik kullanıldığı için oluşan zararı ile geç teslimden kaynaklı zararlarının tahsilini istemiş, davalı inşaat alanının tamamının 1. etap olduğunu, etabın kendi içinde bölgelere ayrıldığını, çatı ve bodrum katların kuraya girmeyeceğine yönelik düzenleme bulunmadığı gibi şerefiye farkının alınamayacağının sözleşmede yazılı olduğunu savunmuştur. Mahkemece keşif sonucu alınan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 20.06.2005 tarihli sözleşmede davalı belediyenin, davacıya 1. etap konut adalarında üretilecek 80 m2 daireyi anahtar teslimi vermeyi taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi kurulu raporunda davalının davacıya 1.etaptan vermesi gereken bağımsız bölüm yerine 2. etaptan konut verdiği belirtilerek hesaplama yapılmış ve mahkemece bilirkişi kurulu raporu benimsenerek hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporunda yerin 1. etapta olmadığı belirtilmiş ise de; 2. etabın gerçekten 1. etabın içerisinde bir yer mi yoksa ayrı bir yer mi olduğu yeterince tartışılmaksızın soyut ifadelerle değerlendirme yapılmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, davalı ve davacının etapla ilgili savunmaları üzerinde durularak, inşaat alanının tamamının kaç etaptan oluştuğu, kendi içinde bölgelere ayrılıp ayrılmadığı, davacıya verilen taşınmazın hangi etapta yer aldığının kesin ve somut delillerle tespit edilebilmesi için gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak üç kişiden oluşan uzman bilirkişi marifetiyle açıklamalı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Her ne kadar mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak Kuzey ... gibi büyük bir projede işin makul bitirme süresinin 5 yıl olduğu kabul edilip, buna göre geç teslimden kaynaklı zarar belirlenmiş ise de; bilirkişi raporunda makul sürenin neden 5 yıl tayin edildiğinin sebeplerini açıklanmamıştır. Rapor bu hali ile yetersiz ve yüzeyseldir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Öyle olunca, mahkemece projenin kapsamı, yapılacak hukuki ve teknik tüm işlemler tek tek irdelenmek suretiyle, üç kişilik bilirkişi kurulundan keşfen açıklamalı, taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sözleşmeye göre teslimi taahhüt edilen dairenin teslimi için makul sürenin tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 4.274,84 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.