23. Hukuk Dairesi 2016/479 E. , 2018/242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı, katılma yoluyla temyiz eden davacı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asiller ile vekilleri Avukat ... ile katılma yoluyla temyiz eden davacı vekili Avukat ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asiller ile taraf avukatlarının sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalıların müvekkili yüklenici aleyhine ..... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/467 esas sayılı dosyasında açtıkları nama ifaya izin davası sonucunda davacıya düşen dairelerin satışından kalan ıslahla birlikte 38.750,00 TL bedelin iadesini ve sözleşme gereğince yükleniciye verilmesi gereken 9 no’lu bağımsız bölümün satış yetkisinin verilmesini veya tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, nama ifa yetkisi üzerine satılan bağımsız bölümlerin satış bedelinin eksikliklerin giderilmesine yetmediğini, bu nedenle davacıya sözleşme gereği verilmesi gereken 9 no"lu dairenin de satılarak kalan eksikliklerin ve müvekkillerinin zararının karşılanması için açtıkları davanın devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, nama ifaya izin kararı sonucu iki bağımsız bölümün 120.000,00 TL"ye satıldığı, 81.249,44 TL"sinin arsa sahibi olan davalılar tarafından kullanmasına karar verilmesi nedeniyle bakiye 38.750,56 TL’nin davacı yükleniciye iade edilmesi gerektiği, bu şekilde davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile 9 no"lu bağımsız bölümün satış yetkisinin davacıya verilmesine, 38.750,00 TL"nin 18.07.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 2013/6227 E., 2013/7246 K. sayılı ilamı ile nama ifa davalarında belirlenen masraf tutarı ve bunları karşılamak için satışına izin verilen değerler avans niteliğinde olup, kesin miktar olmadığı, mahkemece, bağımsız bölümlerin hangi bedelle satıldığı, buna karşılık daha önceden mahkemece tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin hangi bedelle giderildikleri taraflardan delilleri sorularak saptandıktan sonra, yapılan masrafların bağımsız bölümlerin değerini aşması halinde yüklenicinin tescil talebinin kabulü yoluna gidildiği takdirde birlikte ifa hususu düşünülerek sonucuna uygun bir karar verilmesi
gerekirken, 2009/467 esas sayılı dosyadaki farka hükmedilmesi doğru olmadığı, 9 no’lu bağımsız bölümün de satışına izin verilmesi veya tescili talep edildiği ve tapu kaydının halen arsa sahiplerinden davalı ... adına kayıtlı olduğu mahkemece yüklenici tarafından hak edildiği tespit edilen bu bölüm yönünden davacı adına tescili yolunda hüküm tesisi gerekirken satışına izin verilmesinin yerinde görülmediği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; eksik ve ayıplı işler bedeli toplamının 94.641,19 TL olduğu 5 ve 10 no"lu dairelerin makul satış bedeli olan toplam 105.000 TL"den geriye 10.358,81 TL kalacağı, dava konusu taşınmazların tapu harç ve masraflarının 2.285 TL değil 3.774 TL olması nedeniyle resen hesaplama yapıldığı ve bakiye alacağın 8.869,81 TL olduğu gerekçesi ile bu bedelin yükleniciye iadesine, 9 no"lu bağımsız bölüm yönünden koşulları oluştuğundan bozma ilamı doğrultusunda davacı adına tesciline dair karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.