7. Hukuk Dairesi 2015/45933 E. , 2016/8950 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : İşe İade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının 01.03.2010 tarihinde ...."ye ait otelde kiracı olan ....nde aşçıbaşı olarak çalışmaya başladığını, ...."nde işe başlayan davacının 09.07.2011 tarihinde ....ne. 01.08.2011 tarihinde de davalı ...."ne geçtiğini, 03.08.2011 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, davalı şirket yetkilisinin davacıyı ... ... Liman mevkii ... plajı adresinde bulunan .... Otelde aşçıbaşı olarak çalışmaya davet etiğini, bu talep üzerine davacının 31.03.2014 tarihinde davalıya ait otele gelerek 01.04.2014 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının iş akdinin 01.03.2010 tarihinden sonra 09.07.2011 tarihinde .... Otelciliğe, 01.08.2011 tarihinde davalı .... şirketine geçtiğini, Davacının davalıya ait işyerinde çalışma süresinin 6 ayı geçtiğini, davacının ödenmeyen işçi alacakları için ...." ve .... aleyhine açtığı davanın alacakların ödenmesi nedeniyle feragatla sonuçlandığını, 01.04.2014 tarihinde işe başlayan davacının iş akdine haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın 21.05.2014 tarihinde son verildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespitine, davacının eski işine iadesine, aksi halde tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirkette 01.04.2014 tarihinde işe başladığını ve 21.05.2014 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, dava dilekçesinde belirtilen otellerin davalı şirketle ilgisinin bulunmadığını, davacının işyerindeki arkadaşlarıyla uyum sağlayamadığını, iş barışını bozduğunu, sürekli işyerini kötülediğini, bütün bunlara rağmen tüm yasal haklarının ödenerek iş akdinin feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, her ne kadar davacı tarafça, davacının 01.03.2010 tarihinde aynı otelde kiracı ...."ye bağlı olarak çalıştığı, otelin daha sonra 09.07.2011 tarihinde otel maliki .... Otelciliğe, 01.08.2011 tarihinde ise davalı ... Otelciliğe geçtiği ve bu şekilde davacının davalıya ait işyerinde çalışma süresinin 6 ayı geçtiği ileri sürülmüş ise de; davacıya ait hizmet kayıtlarına göre; davacının 01.04.2010 - 17.08.2011 tarihleri arasında ....ne bağlı olarak çalıştığı, yine 01.03.2012 ila 31.03.2014 tarihleri arasında başkaca işyerlerinde çalışması olduğu, son olarak ise; davalı şirkette 01.04.2014 -21.05.2014 tarihleri arasında çalıştığı, davacı ile davalı ... Otelcilik arasında 01.04.2014 tarihinden önce bir iş ilişkisinin kurulduğuna dair dosyada her hangi bir delil bulunmadığı, önceki işveren ile sonraki işveren arasında doğrudan bir devir ya da kiralama işlemi de olmadığından İş Kanunun 6.maddesi anlamında bir devirden de sözedilmesi mümkün olmadığı, İşyeri maliki olan .... ile davalı ... .... arasındaki yazılı 04.08.2011 tarihli kira sözleşmesine göre; davalı şirket istihdam serbestisine sahip olduğundan ve önceki işveren ....ile davalı ... .... arasında herhangi bir devir, kiralama veya başka bir hukuki ilişki bulunmadığından, yine davacının davalı şirkete ait iş yerindeki kıdemi 6 aydan az olduğundan İş Kanununun 6.maddesi uyarınca davacının eldeki davayı açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. Maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte aynı işverene ait işyeri veya işyerlerinde fasılalı da olsa iş ilişkisine dayalı kıdeminin en az altı ay olması gerekir.
İş Kanununun 6"ncı maddesinin 2"nci fıkrası uyarınca işyerinin devrinde devralan işveren, hizmet süresi ile ilgili haklarda işçinin devreden işveren yanında çalışmaya başladığı tarihe göre işlem yapmak zorunda olduğundan, devirle işverenin değişmesi altı aylık kıdem süresini etkilemeyecektir. Bu bağlamda, iş yerinin, işvereni tarafından, bir şirkete sermaye olarak konulması halinde de, İş Kanunu"nun 6"ncı maddesi anlamında işyerinin devri olarak kabul edilmeli kıdem süreleri birlikte hesaplanmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, dava dışı .... ye ait olan .... otelde kiracı olan dava dışı ...."nin işçisi olarak 01.04.2010 tarihinden itibaren çalışmakta iken dava dışı bu şirketler arasında çıkan ihtilaf nedeniyle 2011 yılı Temmuz ayında kira sözleşmesi karşılıklı olarak 01.08.2011 tarihinden geçerli olmak üzere feshedilmiş olup dava dışı ...."in sahibi olan dava dışı .... bu oteli davalı şirkete kiraya vermiştir. Dava dışı ...Şirketi, 02.08.2011 tarihinde oteli tahliye etmiştir. Davacı bu işlem nedeniyle geçerli bir neden bulunmaksızın iş akdine 3.8.2011 tarihinde davalı şirket tarafından son verildiğini öne sürerek işe iadesi davası açmış ancak davadan feragat etmiştir. 01.04.2014-21.05.2015 tarihleri arasında davalı şirkette çalışan davacının kıdem süresinin hesabına 01.04.2010-02.01.2011 ve 23.02.2011-17.08.2011 tarihleri arasında dava dışı ...Şirketinde geçen dönemin dahil edilip edilemeyeceği ihtilaf konusudur.
Mahkemece dava dışı ... ...Şirketi ile davalı şirket arasında işyeri devri olmadığı ve dava dışı şirkette geçen dönemin dahil edilemeyeceği kabul edilerek davacının davalı işyerinde 6 ay kıdemi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı ile dava dışı .... Otelcilik arasında yapılan kira sözleşmesinde, kiracı davalı şirketin isterse otelde çalıştıracağı personeli eski kiracının mevcut kadrosundan alarak belirleyebileceği belirtilmiş olup 4.8.2011-31.12.2021 tarihleri arasını kapsayan bu sözleşme ile davalı şirket, dava dışı Demirez Şirketinin bazı personellerini çalıştırmıştır. Açıklanan nedenle somut olayda örtülü bir devir işleminin olduğunun kabulü dosya kapsamına uygun düşecektir.
Davalı işyerinde örtülü devir nedeniyle 6 aydan fazla kıdemi bulunduğu anlaşılan davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olduğundan feshin geçerliliği noktasında yapılan değerlendirmede, yazılı bir fesih bildirimi yapılmadığı ancak davacının çıkışının kod 4 ile ( belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden belirtilmeden fesih ) yapıldığı ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı dikkate alındığında işverenin iş akdini geçerli nedene dayalı olarak sonlandırmak istediği, ancak bu tür fesihlerde 4857 Sayılı Yasa"nın 19. Maddesinin 1. fıkrasına göre fesih sebebinin açık, kesin ve yazılı olarak bildirilmesi biçimsel ön koşul olmasına karşın bu kurala uymadığı anlaşıldığından feshin geçerli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenler ile davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi hatalı olup 4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 29.20 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile 4.00 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan dosyanın Yargıtay"a geliş ve dönüş masrafı ile harç ve bilirkişi raporu masrafı dahil 423.8 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre belirlenen 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 21/04/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.