20. Hukuk Dairesi 2013/4145 E. , 2013/7862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...Köyü, 104 ada 105 ve 117, 101 ada 766, 820 ve 823 parsel sayılı sırasıyla 620,90 m², 638,38 m², 3913,75 m², 400,96 m² ve 622,46 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 1937 tarihli 217 ve 218 nolu vergi kayıtları uygulanarak arsa ve tarla niteliğiyle ayrı ayrı davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., asıl ve birleşen davalarıyla; taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, kayalık ve çalılık nitelikli yerlerden olduğunu, zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek dava açmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının iptali ile 101 ada 820 ve 823 nolu parsellerin taşlık ve kayalık, 101 ada 766, 104 ada 105 ve 117 nolu parsellerin ise çalılık niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... tarafından 104 ada 105 ve 117 sayılı parseller yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 14.12.2005 tarihinde ilân sonucu kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve orman tahdidi, eski ve yeni tarihli memleket haritaları, amenajman planı ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, temyize konu 104 ada 105 ve 117 sayılı parsellerin orman kadastrosu sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden oldukları bildirilmiş ise de öncelerinin çalılık olduğu, 1990 yılı memleket haritasında dahi 104 ada 105 nolu parselin tamamen, 104 ada 117 nolu parselin kısmen çalılık alanda görüldükleri, parseller üzerinde 2-3 yaşlarında elma ve kayısı fidanları bulunduğu, 104 ada 117 nolu taşınmazın güneyinin halen pırnal meşesi, taşlık ve çalılıkla kaplı bulunduğu, keşif tarihi itibariyle imar ihyalarının tamamlanmadığı ve davalılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde belirtilen zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı belirlenerek Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesinde ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince temyiz eden davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine 12.09.2013 günü oy birliği ile karar verildi.