20. Hukuk Dairesi 2013/3023 E. , 2013/7861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve 2/B uygulamasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve katılan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 492 parsel 12500 m²"lik taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, yörede 17.03.2008 tarihinde ilk kez yapılan ve orman kadastrosu sırasında, öncesi orman olan taşınmazın kadastro komisyonu tarafından orman sayılmayarak orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek, işlemin iptali ile taşınmazın orman alanı içine alınmasını, orman olarak Hazine adına tescilini istemiş; Hazine, 17/07/2009 günlü dilekçesiyle, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, ... Köyü 492 sayılı parsel yönünden 164 nolu Orman Kadastro Komisyonu kararının iptali ile orman sınırları içine alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından taşınmazın orman olarak Hazine adına tescili gerektiği istemiyle ve davalı ... tarafından da esasa yönelik olarak temyiz edilmekle Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/05/2013 gün ve 2012/2090 - 7158 sayılı bozma kararında özetle: “Çekişmeli 492 parsel sayılı taşınmaz, 1965 yılında yapılan arazi kadastro çalışmalarında ... adına kadastro tespiti yapılmış, Orman Yönetimince yapılan kadastro tespitine itiraz üzerine ... Tapulama Hakimliğinin 16.11.1967 gün ve 1966/225 E. 1967/195 K. sayılı kararı ile itirazın reddine, tespit gibi tesciline karar verilmekle hüküm kesinleşmiştir. Taşınmaz, hükmen ... adına tescil edilmiş, davalı ... taşınmazı 15.12.2006 tarihinde satın almıştır. Hazine davaya mahkemenin ihbarı üzerine orman savı ile katılmış ve hükmü temyiz etmemiştir.
Her ne kadar; mahkemece, çekişmeli taşınmazın resmi belgelere göre uzman orman bilirkişi tarafından yapılan incelemesinde kısmen orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuşsa da, temyize konu 492 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine Orman Yönetiminin itirazı üzerine oluşturulan ve kesinleşen hüküm (eski H.U.M.K."nın 237. maddesi) HMK"nın 303. maddesi bağlamında davanın tarafları olan Orman Yönetimi ve gerçek kişi yönünden kesin hüküm ve Hazine yönünden de güçlü kanıt olduğu ve davanın taraflarını bağlıyacağı düşünülüp değerlendirilmemiştir.
Kural olarak; kesin hüküm, kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi zorunludur. Kesin hüküm, davanın taraflarını ve halefiyet yolu ile davanın taraflarının akdî ve irsî haleflerini de bağlar. Kesin hükmün varlığı halinde, başkaca delil aranmaksızın aynı taşınmaz ya da taşınmazlara ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki günlü kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur. Bu nedenle; Orman Yönetimini açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının (eski H.U.M.K."nın 237. maddesi) HMK"nın 303. maddesi uyarınca kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kabulü yolunda hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve katılan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1965 yılında yapılmış sonuçları ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.