Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4737
Karar No: 2020/3761
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4737 Esas 2020/3761 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4737 E.  ,  2020/3761 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davacının, davalı borçlu ... ile yapmış olduğu ticari bir alışveriş dolayısıyla almış olduğu 421.950-TL"lik bonodan kaynaklanan alacağının tahsili amacı ile Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğü"nün 2014/2 Esas sayılı takip dosyası ile takip yapıldığını, müvekkilinin, borçlu ..."ın adına kayıtlı olan tüm taşınmazları bir başkasına devrettiğini ve yeni bir adres bırakmadan gizlice ayrıldığını farkettiğini, borçlunun, dava konusu edilen taşınmazları kardeşinin oğlu olan ..."a toplamda 90.100,00-TL bedel karşılığında 24/05/2012 tarihinde, müvekkiline olan borçlarını ödememek için muvazaalı bir şekilde devrettiğini, davalıların akraba olup, ..."ın söz konusu gayrimenkulleri satın alma durumunun bulunmadığını belirterek dava konusu taşınmazların davalıya devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili;iptali istenilen tasarrufun, borcun doğum tarihinden önce olduğunu bu nedenle borçlunun tasarrufta bulunurken alacaklıya zarar vermesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; icra dosyası kapsamında borca yetecek miktarda mal varlığının bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, dava konusu tasarrufların dava tarihinden 2 yıl önce olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;Açılan davanın kısmen kabulü ile Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğü"nün 2014/2 Esas sayılı takip dosyasındaki alacaklar
    ve ferileriyle sınırlı olarak, İİK"nun 278.maddesi gereğince davacı alacaklı ..."a ayrı ayrı haciz ve satış yetkisi tanınarak, borçlu davalı ... ile davalı ... arasında 24/05/2012 tarihinde yapılan, ... İli ...va İlçesi ... Mahallesi (Köyü)"nde tapuya kayıtlı olan 309, 334, 396, 399, 424, 467 ve 625 Parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki, davalı ..."a intikaline ilişkin tasarrufun iptaline,Dava konusu edilen ... İli ... İlçesi ... Mahallesi (Köyü)"nde tapuya kayıtlı olan 463 Parsel sayılı taşınmazın, dava açılmadan önce, dava dışı 4.kişiye satılmış olması nedeni ile, söz konusu taşınmaz yönünden açılmış olan davanın, Husumet nedeniyle ve İİK"nun 282., c., 3. gereğince reddine,karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde,tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Yine tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res"en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz.
    Somut olayda davacının Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğü"nün 2014/2 sayılı takip konusu alacağı 19/11/2013 tanzim ve
    30/12/2013 vade tarihli 421.950,00- TL bonodan kaynaklı olup dava konusu tasarruf 24/05/2012 tarihinde yapıldığından tasarrufun bu borçlardan önce yapıldığı görülmektedir. Ancak uygulamada alacak- borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle davacı alacaklı, borcun doğumunun takip dayanağı bononun tanzim tarihinden önce gerçekleştiğini ileri sürerse mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmeli, gerekirse davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilerek senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişki sorulmalı, gerektiğinde davacı ile borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır. O halde mahkemece, davacı vekiline takip konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması, davacı ve davalı borçlunun varsa ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerektiğinde davacı ve borçlunun isticvabı ile borcun doğumunun tespiti; daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde buna ilişkin dava koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek işin esasına girilip yasal maddeleri açıklanan iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Aksi durumun tespiti halinde ise borcun doğumu tasarruf tarihinden sonra ise davanın ön koşul yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 22/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi