MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, katılan ... ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... Yönetimi; .... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilâna çıkartıldığını, ancak, dava dilekçesinde belirttiği alanların orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanların orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle ... adına tescili isteğiyle ... ve köy tüzel kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların tespit tutanağı düzenlenip malik hanesi açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş, mahkemece; tutanak iktisabında zilyet olarak ismi yazılı kişi davaya dahil edilip taraf oluşturulmuştur. ..., 107 ada 46/A ile 119 ada 18 nolu taşınmazların adına tescili istemiyle katılma talebinde bulunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü 107 ada 46 nolu taşınmazın davalı ... adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 119 ada 5 ve 7 nolu parsellerin tespit gibi davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 119 ada 18 sayılı parselin tespitinin iptali ile hali arazi niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı ... Yönetimi, katılan ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 107 ada 46 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan, 119 ada 5, 7 ve 18 sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları anlaşıldığına, 107 ada 46 nolu taşınmazın orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan mevcut ormanlarla bütünlük sağlayan konumda, 119 ada 18 nolu taşınmazın % 12 - 14 eğimli, sürülmeyen ve işlenmeyen, uzun süredir tarım yapılmayan bir alan olduğu, 119 ada 5 ve 7 sayılı parsellerin ise 20 yılı aşkın süredir imar ihyası tamamlanmış bağlık niteliğinde bulundukları,
bu parseller yönünden adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince ..."dan onama harcı alınmasına yer olmadığına, yatırdığı temyiz harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.