Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/243 Esas 2012/482 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/243
Karar No: 2012/482
Karar Tarihi: 11.01.2012

Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/243 Esas 2012/482 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kilitli olarak park edilen aracın arka bagaj kilidini zorlayarak hırsızlık suçunu işlemiş ve mahkum olmuştur. Mahkeme kararında, sanığın hak yoksunluklarına karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin b ve d bentlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca katılanın vekilinin usulüne uygun vekaletname ibraz etmediği ve sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de bozma nedeni olarak kabul edilmiştir. Hüküm, TCK'nın 53. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (hak yoksunlukları)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 322. maddesi (vekalet ücreti hakkında)
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2011/243 E.  ,  2012/482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında dava zamanaşımı süresi içerisinde mala zarar verme suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
    Sanığın, katılanın kilitli olarak park ettiği aracının arka bagaj kilidini zorlamak suretiyle içeri girerek eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden 142/1-e maddesinden hüküm kurulması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hak yoksunluklarının seçimlik olmaması nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki b ve d bentlerinin de uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, sadece aynı maddenin 1-a, c ve e bentlerinde belirtilen haklardan sanığın cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmiş olması ve ayrıca aynı maddenin 1-c bendindeki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
    2- Katılan vekilinin dosyaya süre verilmesine rağmen usulüne uygun vekaletname ibraz etmediği ve mahkemece vekilliğine karar verilmediği halde sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ve sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin bölümler çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.