Esas No: 2016/15390
Karar No: 2021/831
Karar Tarihi: 03.03.2021
Danıştay 10. Daire 2016/15390 Esas 2021/831 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15390
Karar No : 2021/831
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Atatürk Havalimanında petrol ikmal işi ile iştigal eden davacı şirket tarafından, İstanbul İli Bakırköy İlçesi Yeşilköy burnu güneyinde mülkiyeti hazineye ve çeşitli kamu kurumlarına ait taşınmazlar üzerinde "Deniz Terminali Projesi ile akaryakıt ikmali şamandıra ve denizaltı boru sistemi hattı" kurulumuna dair başvurusunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; uyuşmazlığın çözümünün teknik inceleme gerektirmesi nedeniyle Mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, keşif sonrası düzenlenen 18/08/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; "Davacı şirketin davaya konu bölge için Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğüne ... tarih ve ... sayılı (Resim 3) ve Petrol Ofisinin TCDD ye ... tarih ve ... sayılı olmak üzere iki farklı POAŞ İstanbul Deniz Terminali Proje teklifinde bulunduğu, ilk önerinin daha çok doğrudan mevcut havalimanına yönelik olduğu, ikinci önerinin ise havalimanı ötesinde etkisi bulunabilecek bir yatırım önerisi olduğu, bu öneri kapsamında boşaltım amaçlı şamandıra yanında, havalimanı alanını kullanan bir nakil hattı, bu nakil hattının eriştiği depolama istasyonu ve takibinde havalimanına tekrar erişimi sağlayacak bağlantılardan ibaret olduğu, projenin dört aşaması değerlendirildiğinde, deniz terminali projesi ile akaryakıt ikmali şamandıra ve denizaltı boru sistemi hattı kurulmasına ilişkin projenin, deniz trafiğini, kıyı silueti ve güvenliğini olumsuz etkileyecek nitelikte olduğu, halihazırda mevcut 3800 m³ kapasiteli bir hattın mevcut olduğu, bu hattın iyileştirilerek kullanımının kıyı ve deniz trafiğinin güvenliği ve kıyı silüetinin korunması açılarından daha uygun olduğu, mevcut çevre düzeni planına göre de Akaryakıt dağıtımının şehir içinde oluşturulacak terminallere boru hatları ile taşınarak, dağıtımın bu terminallerden yapılması ve böylece Atatürk, Sabiha Gökçen ve Çorlu Havaalanlarının ihtiyaç duyduğu akaryakıtın tamamının boru hatları ile karşılanmasının öngörülmüş olduğu, ayrıca 3.Havalimanı tamamlandıktan sonra hava trafiği yoğunluğunun yer değiştirebileceği" yönünde tespitlere yer verildiği belirtilerek, Mahkemece söz konusu bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davacının Deniz Terminali projesiyle akaryakıt ikmali şamandıra sistemi ve denizaltı boru hattı yapımı için yapılan ön izin başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ile çevre ve şehircilik ilkelerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Atatürk Havalimanında artan uçuş sayısı ve yolcu trafiği nedeniyle bu alandaki uçaklara yakıt ikmali için kullanılan mevcut boru hattının yakıt ihtiyacını karşılamada yetersiz kaldığı, bu nedenle akaryakıtların karayolu kullanılarak taşınmak zorunda kalındığı, bunun şirketlerine ek maliyet getirmesine neden olduğu gibi çevre için de tehlike oluşturduğu; diğer yandan Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğu, şirketleri tarafından yapılan başvuruya olumsuz cevap verilmesinin ardından başka şirket tarafından aynı nitelikteki proje başvurusuna davalı idare tarafından olumlu cevap verilmesinin bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olmadığını ortaya koyduğu ileri sürülerek, Mahkeme kararının bozulması talep edilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.