Esas No: 2021/21232
Karar No: 2022/2400
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21232 Esas 2022/2400 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların işyerinde yapılan aramalarda ele geçirilen suça konu ürünlerin eser niteleğinde olup olmadığı ve hukuka aykırı olarak çoğaltılıp çoğaltılmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmeliydi fakat yetersiz bir rapor ile karar verildiği için hükümlerin bozulmasına karar verildi. Ayrıca suç tarihi itibariyle ölçülebilir bir zarar bulunmayan ve adli sicil kaydı bulunmayan sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine karar verilmesi gerekiyordu, fakat \"sanıklara verilen adli para cezasının miktarı itibariyle hükmün açıklanmasına yer olmadığına\" şeklinde bir gerekçe ile yerinde olmayan bir karar verildiği için hükümlerin bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5846 sayılı Kanunun 71/1 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 81/13. maddeleri
- CMK'nun 231. maddesi ve 231/6-b hükmü
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanıkların eylemleri arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunmadığından, haklarında açılan davaların birlikte görülemeyeceği gözetilmeksizin yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Sanıkların yetkilisi olduğu işyerinde ayrı ayrı yapılan arama sonucunda ele geçirilen suça konu ürünler üzerinde hak sahibi olan kişi veya kişilerin dava konusu materyaller ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahibi olduklarını kanıtlayan belgeleri ibraz etmedikleri ve şikayetçi olmadıkları hususu göz önünde bulundurularak, uzman bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme sonucu suça konu ürünlerin eser niteleğinde olup olmadığı, hukuka aykırı olarak çogaltılıp çogaltılmadığı ve 5846 sayılı Kanunun 81. maddesi uyarınca bandrol yükümlüğüne aykırı olup olmadığı hususlarının bilirkişi raporu ile tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle 5846 sayılı Kanunun 71/1 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 81/13. maddeleri gereğince uygulama yapılması,
2- Suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmayan, suç tarihi itibarıyla CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel adli sicil kaydı bulunmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanıklar hakkında, CMK'nun 231/6-b hükmü uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşan kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, sanıklar hakkında "sanıklara verilen adli para cezasının miktarı itibariyle CMK'nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 10.12.2013 yerine 09.12.2013 olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin ve sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların cezada kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.