10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4896 Karar No: 2015/7196 Karar Tarihi: 14.04.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/4896 Esas 2015/7196 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/4896 E. , 2015/7196 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Davacı, 17.06.1986-31.05.1988 döneminde futbolcu olarak geçen sigortalı çalışmasının tespitini istemiş; Mahkemece, istem gibi kabul kararı verilmiştir. 01.07.1986 başlangıç tarihli davalı kulüp işyerinden Kuruma süresinde intikalli işe giriş bildirgesi ile 86/2-3 ve 87/1-2 dönemlerinde toplam 180 gün çalışması bulunan davacının, 16.11.1987-16.05.1989 tarihleri arasında askerlik yaptığı, Mahkeme hükmünün, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak verildiği anlaşılmaktadır. 2- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun"unun geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden Kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. 506 sayılı Kanunun kabul edilip yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla beş yıl olarak öngörülen süre, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 5. maddesiyle on yıla çıkarılmış, daha sonra 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yeniden beş yıl olarak belirlenmiştir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek, sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihi de kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır. Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; 01.07.1986 tarihi öncesi çalışmalar yönünden hak düşürücü sürenin irdelenmemesi, tespit edilen dönemin askerlik dönemi ile çakışması nedeniyle, çakışan dönem yönünden fiili çalışmanın araştırılmaması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.