20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3470 Karar No: 2013/7841
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3470 Esas 2013/7841 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/3470 E. , 2013/7841 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 09/11/2012 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu ....Köyü 143 ada 28 parsel sayılı 1283,86 m² yüzölçümlü ve 143 ada 17 parsel sayılı 900,93 m² yüzölçümlü taşınmazların, kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tesbit edildiğini, buna karşın taşınmazların öncesinin taşlık, kayalık, çalılık ve makiliklerle kaplı olup, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek, davalı adına yapılan tesbitlerin iptali ile dava konusu taşınmazların Hazine adına tapuya tescil edilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 143 ada 17 ve 28 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile taşınmazların tamamının taşlık ve çalılık vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen geçici 8. madde gereği yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1956 tapulama çalışmaları yapılmış ve dava konusu taşınmaz tespit harici bırakılmıştır. 25.12.1975 tarihinde ilân edilen; 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde çalışmaları ve 1986 yılında yapılan 6831 sayılı Kanunun değişik 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazlar bakımından davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 12/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.