10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/312 Karar No: 2015/7186 Karar Tarihi: 14.04.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/312 Esas 2015/7186 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/312 E. , 2015/7186 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yurtdışında ... vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri talep tarihinde ... vatandaşı olma şartı aranmaksızın 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanabileceğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, tefhim olunan kısa kararda; “Davanın kabulü ile, Davacının ... vatandaşlığındın izinle çıktığı 04/10/1999 tarihinden önce yurt dışında geçirdiği sürelere ilişkin, borçlanma hakkının bulunduğunun tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuşken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında; “1-Davanın kabulü ile, 2-Davacının 18 yaşını doldurduğu, 01/09/1979 tarihi ile ... vatandaşlığından izinle çıktığı 04/11/1999 tarihinden önce yurt dışında geçirdiği sürelere ilişkin, borçlanma hakkının bulunduğunun tespitine,” karar verilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir. Tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu"nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince salt bu husus bozma nedenidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 14.04.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.