23. Hukuk Dairesi 2017/488 E. , 2018/235 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... ve vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asıl ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili davalının murisi ile müvekkili arasında 03.12.2008 tarihli 26292 ve 26294 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkiline bırakılması öngörülen bağımsız bölümlerin satışı ile müteaahitlik takip yetkisinin verilmesinin muris tarafından yüklenildiğini, murisin vefat ettiğini, buna rağmen davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden bu yana müvekkilinin inşaatın devamını sağlanmasına ve sözleşme ile belirlenen 2 dairenin satış yetkisine sahip olmasına karşın davalının müvekkiline müteahhitlik hak ve yetkilerinin verilmediği gibi satış yetkisini de vermediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik dava konusu taşınmazların satışının müvekkiline verilmesini için aynen ifaya izin verilmesini, müvekkiline müteahhitlik takip yetkisi verilmesine ve 10.000,00 TL maddi zarar ve kar kaybı ile gecikme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kardeşleriyle aralarındaki nizadan dolayı murisin yaptıklarından haberdar olmadığını, sözleşmenin davalıya gönderilmediğini, inşaatın 30 ayı geçmesine karşın tamamlanmadığını, murise özgülenen 2-4-5 no"lu bağımsız bölümün davacının imzaladığı kira sözleşmesi ile 10 yıllığına kiraya verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının murisi ile yapılan sözleşmenin 13. maddesi gereğince mirasçıların sözleşmenin tarafı olacağı, davaya konu taşınmazın iskan ruhsatının 27.02.2014 tarihli olduğu, davacının sözleşme gereğin kendisine ait olan taşınmazların tesciline hak kazandığı, davalının eseri kabul edip kullanmaya başladığı, davacı yüklenicinin sorumluluğunun son bulduğu gerekçesi ile satışa izin verilmesine ilişkin talebin kabulüne, davacının satış yapamamasından dolayı zararı oluşmadığı için zarara ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici tarafından hakedildiği iddia edilen bağımsız bölümlerin satışı için yetki verilmesi ve maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı tarafından tescili talep edilen dairelerin sözleşmenin teminatına ilişkin olarak iskan ruhsatı alınması şartına bağlanmış son daireler olduğu anlaşılmaktadır. Bu son dairelerin murisin davada taraf olmayan diğer mirasçılar içinde teminat oluşturduğuna göre dava dışı mirasçılarında bu davada taraf olması gereklidir. Bu nedenle davanın görülebilmesi için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahibi murisin davalı dışındaki mirasçılarına da dava açılarak, iş bu dava ile birleştirlebilmesi için davacı vekiline süre verilmesi ve taraf teşkili sağlandıktan sonra davaya devam edilmesi gerektiği düşünülmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, dosya içerisindeki tapu kayıtlarından 44420 ada 4 no"lu parselin halen arsa vasfında olduğu anlaşıldığından, bu taşınmaz yönünden alanında uzman bilirkişiden alınacak raporla ileride kurulacak kat irtifakının esasını oluşturmak üzere bağımsız bölümlere isabet edecek payların ait olacağı bağımsız bölümlerle irtibatı gösterecek şekilde liste hazırlattırılıp buna göre satışına yetki verilmesi gerekirken, henüz oluşmamış bağımsız bölünmlerin satışına yetki verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.