Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6586 Esas 2016/8943 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6586
Karar No: 2016/8943
Karar Tarihi: 21.04.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6586 Esas 2016/8943 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/6586 E.  ,  2016/8943 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı; davalı Bakanlığın iş müfettişince işyerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 06.12.2012 tarihli tutanakta ücret bordroları ile ücret hesap pusulalarında her ay fazla mesai ücreti tahakkuk ettirildiği belirtilmesine rağmen şirketlerine tebliğ edilen 05.03.2013 tarih 56380125-667-1135 sayılı yazının eki noksanlıklar listesinde ""bordro ve ücret pusulalarında fazla mesai ücreti tahakkuk ettirilmediğinin"" belirtildiğini iddia ederek Gaziantep Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğünün 05.03.2013 tarih ve 56380125-667-1135 sayılı yazısı ekinde bulunan noksanlıklar listesinde belirtilen işçi alacaklarına ilişkin itirazların kabulü ile sözü geçen işlemin ve iş müfettişi tarafından hazırlanan 06.12.2012 tarihli tutanak ve raporun iptalini talep etmiştir.
    Davalı; davaya konu edilen rapor 4857 sayılı İş Kanununun 32. ve 41. maddeleri çerçevesinde düzenlenmiş olduğundan düzenlenen rapora karşı yargı yolunun kapalı olduğunu, kaldı ki davaya konu rapora istinaden tahakkuk ettirilen idari para cezasının iptali talebi ile ... Sulh Ceza Mahkemesinde 2013/707 Değişik İş sayılı dosya ile dava açıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davaya konu edilen ve iptali istenilen 06.12.2012 tarihli tutanağın işveren davacının beyanı ile işyeri kayıtlarına göre düzenlendiği ve itirazı kayıtsız davacı tarafından imzalanmış olduğu, sahte olduğu, hile ve desise ile imzalatıldığı iddia ve ispat edilmiş olmadığından hukuken geçerli ve davacıyı bağlayıcı nitelikte bir belge olduğu anlaşılmış ve bu yönden 06.12.2012 tarihli tutanağın doğru olduğu, iptal edilmesi için herhangi bir maddi ve hukuki neden bulunmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece verilecek hükmün etkisi bakımından mecburi dava arkadaşlığı, maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı ve şekli (usuli) bakımdan mecburi dava arkadaşlığı olarak ikiye ayrılmaktadır. Maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı, maddi hukuka göre bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi zorunlu hallerde söz konusu olur (6100 sayılı HMK.m.59). Şekli (usuli) bakımdan mecburi dava arkadaşlığı ise, kanunun özel hükümleri ve davanın niteliğinden kaynaklanan, birden fazla kişiye karşı dava açılmasının ve yürütülmesinin zorunlu olduğu hallerde oluşan dava arkadaşlığına denir. (PEKCANITEZ Hakan/ATALAY Oğuz/ÖZEKES Muhammet, Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Ankara 2011,s.223).Şekli dava arkadaşlığı, gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılması ve taraflar arasındaki ilişkinin doğru karara bağlanmasını sağlamak için kabul edilmiştir. Bu durumda, dava konusu hukuki ilişki hakkında bütün dava arkadaşlarına yönelik tek ve aynı doğrultuda bir karar verme zorunluluğu yoktur. Ayrıca dava arkadaşlarının yaptıkları usuli işlemler birbirinden bağımsızdır.
    Somut olayda; dava konusu ... İş Teftiş Kurulu raporunda adı geçen, davacı işyeri çalışanları ..."in hak kaybına uğrama ihtimalleri gözönüne alınarak bu kişilere davanın teşmili ile yargılama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.