Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2609 Esas 2013/4360 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2609
Karar No: 2013/4360
Karar Tarihi: 22.03.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2609 Esas 2013/4360 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2013/2609 E.  ,  2013/4360 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, komşuluk hukukuna aykırı davranışlar nedeni ile oluşan zararın giderilmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava kısmen kabul edilerek, maddi tazminat isteminin 3.575,10 TL.’lik kısmı ile manevi tazminat isteminin 1.500, 00 TL.’lik kısmının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise BK’nun 53 vd. maddelerine göre, ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise kusursuz sorumlulukta uygulanan BK’nun 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacının yukarıda belirtildiği şekilde manevi tazminatı gerektirecek bir zarara uğradığı ispat edilemediğinden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken bu istemin de kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 22.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.