Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2472 Esas 2013/4357 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2472
Karar No: 2013/4357
Karar Tarihi: 22.03.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2472 Esas 2013/4357 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2013/2472 E.  ,  2013/4357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.01.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan SGK vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, 304 ada 8 numaralı parselde bulunan 3. kat 7 no"lu bağımsız bölümün üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davalılardan bir kısmı ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiş, dahili davalı SGK vekili, davanın husumet nedeniyle reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, dahili davalı SGK vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere;
    “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında yerilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.”
    Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince;
    “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
    “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de;
    “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
    Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
    10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
    Mahkemece kurulan kısa kararda davalı SGK hakkında da hüküm kurulduğu halde gerekçeli kararda hüküm mevcut bulunmadığından gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 22.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.