4. Hukuk Dairesi 2019/2062 E. , 2019/4248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü ve ... İnş. San. ve Tic. AŞ aleyhine 02/07/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... İnş. San. Tic. AŞ yönünden pasif husumet yönünden reddine, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü yönünden kısmen kabulüne dair verilen 28/12/2017 günlü karara karşı davacılar vekili (katılma yoluyla) ile davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen 20/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili (katılma yoluyla) tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacılar vekili, müvekkillerine miras yoluyla intikal eden 9.250 m²’lik taşınmazın 2.648,16 m²’lik kısmının davalı TCDD tarafından hızlı tren projesi kapsamında kamulaştırıldığını, kamulaştırma yapılmayan kısma davalıların moloz ve hafriyat dökerek taşınmazın tarım yapılamaz hale getirildiğini iddia ederek, uğranılan zararın davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı TCDD vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını,davaya konu zarardan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ vekili, müvekkili şirkete husumet yöneltilmeyeceğini ve esasa ilişkin olarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmaza moloz ve hafriyat dökülmek suretiyle haksız olarak el atıldığı, meydana gelen zarardan davalı TCDD’nın sorumlu olduğu belirtilerek bu davalı yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin davaya konu olayla herhangi bir ilgisi bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden ise davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili ile TCDD vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacıların istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı TCDD vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,davalı TCDD yönünden verilen kararın HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak, davalı şirket yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı TCDD Genel Müdürlüğü yönünden HMK 114/1-b, 115/2 maddesi uyarınca yargı yolu bakımından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili ile davalı TCDD vekili temyiz etmiştir.
Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında devlet malı olmayan yerlerden toprak veya kum alınması yahut böyle yerlere toprak, kum veya moloz yığılması neticesinde doğan zararların ödetilmesi istekleri, başkasının malına kamu kurumunun dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan veya projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı nedeniyle haksız eylemden doğan tazminat davalarına adli yargı yerinde bakılması gerekir.
Temyize konu edilen davada davacılar, kendilerine ait taşınmaza davalı TCDD tarafından diğer davalı şirkete ihale ile yaptırılan iş sırasında taş ve moloz yığıldığını, toprak yapısının bozulduğunu, tarım yapılamaz hale getirildiğini belirterek, uğradığı zararının tazminini istediğine göre, yukarıda yazılı esasları belirten 11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının III. bendi göz önünde bulundurulmaksızın davalı TCDD Genel Müdürlüğü yönünden dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve davacı ile temyiz eden davalıdan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 01/10/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nun 370/1. maddesi gereğince onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.01/10/2019