Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9157
Karar No: 2015/7156
Karar Tarihi: 13.04.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/9157 Esas 2015/7156 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/9157 E.  ,  2015/7156 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, 26.07.2010-30.12.2010 tarihleri arasında davalılardan ..."ın yetkilisi olduğu diğer davalı şirkete ait işyerinden yapılan bildirimlerin fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile işyerinden bildirimi yapılan sigortalılara yapılan sağlık harcamaları ve tedavi giderleri nedeniyle oluşan Kurum zararının davalı işveren şirket ve davalı ..."dan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada, 18.01.2011 tarihli tutanak sonrası hazırlanan 23.02.2011 tarihli Müfettiş raporu ile davalı şirkete ait ... İlçe Merkezinde bulunan merkez adresinde kurulu büro işyerinden davadışı 27 sigortalının 26.07.2010-31.12.2010 tarihleri arasındaki sigortalı çalışma bildirimleri yapılmasına rağmen, prim ödenmemesi ve işyerinin uzun zamandan beri kapalı olduğunun belirlenmesi nedenleriyle, sigortalıların da ifadelerine başvurulduktan sonra, Kurumca bu dönemlerdeki sigortalılıkların tamamının fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile yapılan tespitler nedeniyle davadışı sigortalılara yapılan tedavi giderlerinin 5510 Sayılı Yasa"nın 96"ncı maddesi ksapmında davalılardan tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmış ise de mahkemece verilen karar eksik aratırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
    Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi (6098 Sayılı Kanun"un 74. maddesi) hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlı ise de, kusur raporu ve oranları ile bağlı değildir. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle ceza mahkemesinde saptanacak maddi olayınyargısal bir kararla saptanmış olması gerçeğinin hukuk hakimini de bağlaması gerekir. Bu hal; Kamunun yargıya olan güveninin korunmasının bir gereği olduğu gibi, söz konusu Borçlar Kanununun 53. maddesinde öngörülen kuralın da doğal bir sonucudur.
    Nitekim bu husus, Yargıtay"ın yerleşmiş ve kökleşmiş görüşleri ile de kabul edilmiş bulunmaktadır.
    O halde, mahkemece öncelikle davalı ..."un 07.09.2010 tarihinde hisselerini devretmiş ise de, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin sona erip ermediğinin belirlenmesi ile ceza davasının sonucu beklenerek, olay nedeniyle açılan ceza davasında sanık olan davalı ... hakkında verilen kararının kesinleşmesini beklemek, mahkumiyetle sonuçlanması ve kararın kesinleşmesi halinde, Borçlar Kanunu"nun 53. (6098 sayılı ... Borçlar Kanunu 74.) maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlar nitelikte kesinleşmiş maddi olgu halini alan ilam nedeniyle 5510 Sayılı Yasanın 96"ncı maddesi de dikkte alınarak davacı Kurum alacağı belirlenmelidir.
    Diğer taraftan,5510 sayılı Kanunun genel sağlık sigortalısı sayılanların düzenlendiği 60. maddesinde,
    “İkametgahı Türkiye"de olan kişilerden;
    a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
    1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,
    2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,
    b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
    c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;
    1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar,
    g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılır.
    6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
    Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.
    ……..” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Ayrıca, 5510 sayılı Yasanın, “Yersiz yapılan sağlık giderlerinin terkini” başlıklı Geçici 45. maddesinde de; “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/1/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa, ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” düzenlemesi de mevcuttur.
    Eldeki davada ,Mahkemece davaya konu dönemlerdeki çalışmaların fiili olup olmadığının belirlenmesi bakımından Kurumca tedavi gideri yapılan sigortalıların da dinlenilmesi ile, 5510 Sayılı Yasa"nın 60"ıncı maddesi dikkate alınarak bu sigortalıların 5510 sayılı Kanunun 60. maddesi ilgili bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayılıp sayılmayacağı, başka bir deyişle diğer bir koldan sağlık yardımına hak kazanıp kazanmadıkları ile hak sahibi olup olmadıklarının da belirlenmesi ve şayet hak sahibi iseler bu kısımların davacı Kurum alacağından düşülmesi gerekecektir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda inceleme yapmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılardan Turgut İşcanın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hükümü temyiz etmeyen davalı şirket bakımından, davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmek suretiyle bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi