8. Hukuk Dairesi 2011/3560 E. , 2011/4879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve Elatmanın Önlenmesi
Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı Hazine aralarındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 29.07.2010 gün ve 12/92 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 373 ada 25 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü, ne var ki, bu yerin 1973 yılından beri müvekkilinin zilyetliği altında bulunduğunu açıklayarak, Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin park ve yeşil alan niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespitinin doğru olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Ayrıca, karşı dava açarak; ilk davanın davacısının bu yere taş duvar örerek tecavüz ettiğini, davalı kişinin haksız elatmasının önlenmesi ve duvarın yıkımına karar verilmesi istenmiştir. Karşı dava eldeki dosya ile birleştirilmiştir.
Mahkemece, şahsın açtığı davanın kabulüne, dava konusu 375 ada 25 nolu parselin davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu yerin krokide A harfi ile gösterilen 174.36 m2’lik kısmının davacı ... adına tapuya tesciline, arta kalan kısmının Hazine üzerinde bırakılmasına, Hazine"nin açmış olduğu karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde davalı (karşı davacı) Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan kanıtlar tüm dosya kapsamından; dava konusu 373 ada 25 parsele ilişkin kadastro tutanağı getirilmiştir. Yapılan incelemede: Bu yerin 190.36 m2 olarak park ve yeşil alan niteliği ile belgesizden 27.5.2005 tarihinde Hazine adına tespit görmüş, itirazsız olarak 29.5.2008 tarihinde kesinleştirilerek kayıt oluşturulmuştur. Aynı taşınmazın bitişiğindeki 373 ada 1 nolu parsel ise 672.04 m2 olarak 17.10.1979 tarih ve 35 sıra nolu tapu kaydı esas alınarak 23.5.2005 tarihinde ½’şer paylı olarak ... ve ... adına tespit görmüştür. İtirazsız olarak 29.5.2009 tarihinde kesinleştirilmiş ve kayıt oluşturulmuştur.
373 ada 1 nolu parsele revizyon gören tapu kaydı getirilmiştir. Sınırlarının doğusu 454 parsel yeşil saha ve yol, batısı 417 parsel Hazine iken ..., kuzeyi 454 parsel yeşil saha, güneyi 453 parsel yeşil saha ve 417 parsel Hazine olarak yazılıdır. Görüldüğü üzere; davacının tapusu önceden Hazine"ye ait iken dağıtım yoluyla oluşturulan bir tapu kaydıdır. Dağıtım yoluyla oluşturulan tapu kayıtlarının haritalarının bulunacağı asıldır. (1771 sayılı Kanun ve 4753 sayılı Kanun ve ilgili kanunlar) Haritası bulunan tapu kayıtlarında sınırlara değil, haritaya itibar edilir. Eğer dayanılan harita fenni sıhhate haiz değil ise bu taktirde tapunun sınırlarına itibar edilir. Sınırlar gayri sabit ise tapunun kapsamı miktarı ile geçerlidir. Davacı kişinin dava dışı parseline revizyon gören tapunun haritasının olması asıldır. 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince haritaya itibar edilmesi zorunludur. Ne var ki, keşifte davacı şahsın dava dışı parseline revizyon gören tapusunun haritası uygulanmamıştır. Ancak, davacı kişinin tapusunun doğu sınırı yeşil saha ve yol ile 454 nolu iskân parseli okumaktadır. Zeminde ve doğu yönünde eylemli olarak yol ve yeşil saha olan kamu malı niteliğinde park bulunmaktadır. Açıklanan ilke ve olgular göz önünde tutulduğunda davacı şahsın davasının reddine karar verilmesi gerekmektedir. Buna karşın, gerek ceza yargılama dosyası kapsamı, gerekse birleştirilen ve eldeki davanın kapsamı, bilirkişi raporları ile fotoğraflar dikkate alındığında, ilk davacı kişinin kamu malı niteliğindeki dava konusu yere duvar örerek elattığı sabit olmakla, karşı davacı Hazine"nin açmış olduğu davanın kabulüne, davalı şahsın o yere haksız elatmasının önlenmesi ve duvarın yıkımına karar verilmesi gerekir. Mahkemece maddi olay ve kanıtların taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı (karşı davacı) Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun madde 3 yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 6.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.