MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve katılan - davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı ... Yönetimi,... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışmalarda, orman niteliğindeki taşınmazların sınırlandırılıp Hazine adına tesbit tutanağı düzenlenerek 30 günlük kısmî ilâna çıkartıldığını, ekli haritada gösterilen alanın da orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek bu alanın orman sınırları içine alınarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescilini istemiş, davaya konu yer hakkında 121 ada 192 parsel numarası verilerek ve kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılıp kadastro tesbit tutanağı düzenlenerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince mahkemeye gönderilmiş, zilyedi davaya dahil edilerek davaya devam edilmiş ve mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle fen ve orman bilirkişi rapor ve krokisinde (O) harfiyle işaretli 2482,44 m2"lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına, (T) harfiyle işaretli 1828,94 m2"lik bölümün ise tesbit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın (T) harfiyle işaretli bölümüne yönelik temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/05/2011 gün ve 2011/2680-5665 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın (T) harfiyle işaretli 1828,94 m2"lik bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği gerekçesiyle bu bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Söyle ki; kadastro sırasında çekişmeli taşınmaza Kasım 1952 tarih 54 nolu tapu kaydı uygulanıp kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık şekilde hakkında kadastro tesbit tutanağı düzenlenerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince tutanak aslı mahkemeye gönderilmiş, mahkemece kadastro tesbiti sırasında uygulanan tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirilip zemine uygulanmamıştır. Bu nedenle dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü 121 ada 193 ve 194 parsel sayılı taşınmazların tutanakları ve bu taşınmazları dıştan çevreleyen komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; dayanak tapu kaydı tescil kararı ile oluşmuş ise taraflar yönünden bağlayıcı olup olmadığı
değerlendirilmeli, dayanak tapu kaydının dava dışı 121 ada 193 ve 194 sayılı parsellere revizyon gördüğünden, bu parselle davalı iseler dava dosyaları birleştirilmeli, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırlar içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. ”denilmiştir.
Bozma kararından sonra Hazine, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi talebiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 121 ada 192 parselin kadastro tespitinin iptaliyle 24/05/2012 tarihli bilirkişiler rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli 2076,24 m²"lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına, (B) harfiyle işaretli 2234,84 m²"lik bölümün ise ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve katılan – davalı Hazine tarafından (B) harfiyle işaretli bölümü yönelik temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
1) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden;
Mahkeme hükmü Orman Yönetimi vekiline 27/02/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 432. maddesinde öngörülen günlük kanunî süre geçirildikten sonra Orman Yönetimi vekili tarafından 15/03/2013 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2) Katılan – davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle işaretli 2076,24 m²"lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına, (B) harfiyle işaretli 2234,84 m²"lik bölümün ise ... adına tesciline karar verilmiş ise de bozmadan önceki hükümde taşınmazın (O) harfiyle işaretli 2482,44m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine, (T) harfiyle işaretli 1828,94 m²’lik bölümün ise ... adına tesciline karar verilmiş, hükmün Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine (T) harfiyle işaretli bölümü yönelik bozulmuş, hüküm gerçek kişi tarafından temyiz edilmediğinden (O) harfiyle işaretli 2482,44 m2’lik bölümün orman olgusu kesinleşmiş ve mahkemece, bozma kararına uyulmakla, temyiz eden Hazine lehine usûlü kazanılmış hak doğmuştur. Ancak, bozmadan sonra taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilen (A) işaretli bölümü daha az belirlenerek usûlü kazanılmış hak olgusu ihlal edilmiştir. Usûlü kazanılmış hak kuralının ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) 2. bentde açıklanan nedenlerle, katılan – davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 10/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.