Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1342 Esas 2020/4984 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1342
Karar No: 2020/4984
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1342 Esas 2020/4984 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar taşınmazın kendilerine ait olduğunu iddia ederek davalıların taşınmaz üzerindeki haklarına son verilmesini ve taşınmazın kendilerine teslim edilmesini talep etmişlerdir. Yargılama sonucunda kök muris'in tespit gününden sonra vefat etmiş olması nedeniyle terekesinin tespit gününden önce paylaşılmasının mümkün olmadığı ve taşınmazın davalıların murisine devredilip devredilmediği konusunda yeterli delil bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı, Yargıtay'ca incelenmiş ve yapılan yargılama sonucunda hüküm verilmesine uygun görüldüğü belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu madde 541 ve 542

16. Hukuk Dairesi 2018/1342 E. , 2020/4984 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "davanın, kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açıldığı, taşınmazın tespitinin 2006 yılında davalıların murisi (aynı zamanda kök muris ..."in oğlu) ... adına yapıldığı ve tespitin 2007 yılında kesinleştiği, muris ..."in 2009 yılında, davalıların murisi ..."ın ise 2010 yılında öldüğü, eldeki davanın ise 2013 yılında açıldığı hususlarının dosya kapsamıyla belirlendiği, diğer bir anlatımla kök muris ..."in tespit gününden sonra vefat etmiş olmasına göre, terekesinin tespit gününden önce paylaşılmasının mümkün olmadığı, uyuşmazlığın davalıların savunmalarında ileri sürdükleri şekilde taşınmazın tespit gününden önce kök muris ... tarafından oğlu (davalıların murisi) ..."a devredilip devredilmediği noktasında toplandığı, yapılan keşifte dinlenen davacı tanıklarının bu yönde bir bilgilerinin olmadığı, ancak yerel bilirkişi ... ile davalı tanıklarının eylemli beyanlarından, kök muris ..."in sağlığında çekişmeli taşınmazı oğlu ..."a verdiğinin, uzun yıllar boyunca ..."ın kullanımında olduğunun, üzerindeki fındığın ... tarafından toplanıldığının ve diğer mirasçılara da başka mevkiiden taşınmaz verildiğinin anlaşıldığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.