Esas No: 2021/2242
Karar No: 2022/645
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/2242 Esas 2022/645 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/2242 E. , 2022/645 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.09.2019
2019/151 - 2019/308 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, kamu malına zarar verme
Hüküm : 1-TCK’nın 302/1, 31/3, 63 maddeleri gereğince
mahkumiyetine dair istinaf başvurusun esastan reddine,
2-TCK’nın 82/1-a-g, 35/2,31/3 maddeleri gereğince
verilen mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddine,
3- TCK'nın 152/1-a, 31/3 uyarınca mahkumiyetine dair
kararın kaldırılarak sanığın CMK'nın 223/2-e uyarınca
beraatine dair istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmeyen Maliye Hazinesinin, CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören olarak hükmü temyiz hakkı bulunduğundan ve kamu malına zarar verme suçundan davaya katılma hakkının bulunduğu kabul edilerek, hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan Maliye Hazinesinin CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca anılan suç bakımından davaya katılmasına karar verilerek; vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I- Suça sürüklenen çocuk hakkında, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve nitelikli kasten adam öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde,
PKK/KCK sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, PKK/KCK terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı dava dosya kapsamındaki deliller ve benzer dosyalardan anlaşılması karşısında;
Somut olayda; tanık beyanları, teşhis tutanakları, kriminal raporlar ve diğer deliller kapsamında PKK/KCK silahlı terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDGH-YPS üyesi olduğu kabul edilen suça sürüklenen çocuğun Nusaybin ilçesinde kazılan hendeklerin, kurulan barikatların, döşenen patlayıcıların bulunduğu ve kolluk kuvvetleri ile yer yer çatışmaların yaşandığı mahalde; hendek kazmak ve barikat kurmak, bu hendek ve barikatların başında el bombası ve kaleşnikof marka silahla nöbet tutarak bu silah ile güvenlik güçleriyle çatışmaya girmekten ibaret eylemlerinin vahamet arz eden nitelikte bulunduğu ve TCK'nın 302. maddesinde yazılı Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmediğinden;
Yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğunun belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz dilekçesinde sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Suça sürüklenen çocuk hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
CMK'nın 280, 303/1-a, 193/2, 216 ve 217. maddeleri uyarınca; istinaf mahkemelerinin, ilk derece mahkemesince toplanan delilleri takdir ederek dosya üzerinde yapacakları incelemeler neticesinde beraat kararı veremeyecekleri nazara alındığında, anılan Kanun maddelerine de yanlış anlamlar yüklenerek Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin 5271 sayılı Kanunun 280/2 maddesine aykırılık oluşturacak şekilde duruşma açmaksızın evrak üzerinde ilk derece mahkemesince belirlenen mahkumiyet kararının kaldırarak CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun beraatine yönelik karar vermesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebepten dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.