17. Hukuk Dairesi 2019/1196 E. , 2020/3751 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 14/03/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ... plakalı, ... arasında yolcu taşımacılığı yapan hatlı minibüste yolcu olarak seyahat eden ..., ... ve ..."ın vefat ettiğini, kazanın minibüsle okula giderken meydana geldiğini, davacıların vefat eden çocukların ana babaları olduğunu, murislerin yolcu olarak bulunduğu minibüsün Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırmasının zorunlu olduğunu, ancak buna ilişkin poliçenin bulunmadığını, bu nedenle kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçe limitine göre davalı ... Hesabının sorumlu olduğunu, davadan önce Güvence Hesabına müracaat ettiklerini, ancak başvurunun reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08/08/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, bilirkişi raporu doğrultusunda, maddi tazminat talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... mirasçıları olan ... ve ... için
50.000,00"er TL, ... mirasçıları olan Davut ve ... için 50.000,00"er TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşımanın ... arasında yapılan bir taşıma olduğunu ve aracın okul servisi olduğunu, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasının yaptırılmasının zorunlu olmadığını, müteveffaların söz konusu taşıma için para karşılığı bilet almadıklarını, servis araçları için Taşıma Kanunu kapsamında getirilmiş kanuni sigorta yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, servis araçlarının izinleri ve ruhsatlarının farklı olduğunu, 26.01.2009 tarih ve 2009/KUGM-06 yolcu sayılı Genelgeye göre yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar bu araçların herhangi bir yetki belgesine kaydedilemeyeceklerini, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 2. maddesinin 2 nolu bendinde servis taşımaları hakkında usul ve esasların Bakanlıkça ayrıca düzenleneceğinin belirtildiğini, 06.02.2004 tarihli Kamu Kurum ve Kuruluşları Personel Servis Taşımacılığı Yönetmeliğinin 15. Maddesinde de bu araçlar için trafik sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmesine rağmen Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmediğini, ayrıca Ulaştırma Bakanlığı tarafından yayınlanan Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 9. Maddesinde "Sigorta Zorunluluğu" başlığı altındaki düzenlemede okul servis araçları, öğrenci taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin trafik sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş olmasına rağmen Ferdi Kaza Sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmediğini, aracın güzergahının bulunup bulunmadığının ve varsa neresi olduğunun Valilikten sorulması gerektiğini, taşımanın şehir içi veya şehirlerarası olup olmadığı, taşımanın bir güzergaha bağlı olarak yapılıp yapılmadığı, arızi bir taşımanın söz konusu olup olmadığı ve bir yetki belgesi kapsamında yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, aracın güzergah izin belgesi ve taşıt kartının Diyarbakır Valiliğinden sorulmasını, Karayolu Taşıma Kanunun 6. maddesinde yolcu ve eşya taşımalarının kanunlara ve taşımacı ile yolcu ve gönderen arasındaki sözleşmelere uygun olarak yapılması gerektiğinin, yolcu taşımalarının biletsiz veya taşıma sözleşmesiz yapılamayacağının belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ferdi kaza bakımından tüm mirasçıların tespit edilmesi gerektiğini, ancak red tarihinden itibaren temerrüde düşmüş sayılacaklarını belirterek neticede davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, ... ve ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyetinin olmaması nedeniyle reddine, diğer davacıların davalarının kabulü ile Feyzi ve ..., Davut ve ... için 50.000,00"er TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL"nin 18/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi"nce verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi"nce esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10.246,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 22/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.