7. Hukuk Dairesi 2015/35626 E. , 2016/8925 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı; iş akdinin davalı tarafca haksız olarak 27.05.2013 tarihinde feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, resmi bayram/genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarını talep etmiştir.
Davalı; davacının işyerinden izin almadan kumaş alıp eve götürmesinin ortaya çıkmasıyla iş akdinin feshedildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının yapmış olduğu fazla çalışmaların hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
Somut olayda; davacı, davalı işyerinde çalıştığı süre boyunca saat 06:30 da işyeri servisine binerek 07:30"da işyerinde bulunduğunu, pazartesi günleri saat 18:00, diğer günler ise saat 20:15" kadar çalıştığını, hatta bazı günler aşçı olmasına rağmen paketlemede vs. yerlerde saat 23:00"lere kadar çalıştığını, çalıştığı süre boyunca ayın en az3 cumartesi gününde ve de en az 1 pazar gününde de çalıştığını, haftanın 6 günü, bazı haftalar 7 günü çalışmış olmasına rağmen fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise davacının fazla mesai yapmadığını savunmuştur. Dosya içeriği ve tanıkların ortak beyanlarından işyerinin normal çalışma saatlerinin haftanın 5 günü 7:30-18:00 olduğu, bazen cumartesi günleri de çalışıldığı, ancak cumartesi günleri çalışmanın istisna olduğu anlaşılmaktadır. Tanıkların beyanlarından kaç tane cumartesi çalışması yapıldığı belirlenememektedir. Yine davalı tanığı ..."nin beyanından işlerin yoğun olduğunda çalışmanın 20:15 e kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Böyle olunca haftanın 2 günü 07:30-18:00, 3 günü 07:30-20:15 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken, haftanın 4 günü 07:30-20:15 arası çalışıldığı şeklindeki hesaplama hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.