Esas No: 2021/1569
Karar No: 2022/681
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1569 Esas 2022/681 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/1569 E. , 2022/681 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2019 tarih ve 2018/31 - 2019/58 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Nitelikli yağmaya teşebbüs
Hüküm : 1-Sanığın TCK'nın 302/1, 3713 sayılı kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Sanığın TCK'nın 149, 3713 sayılı kanunun 5/1, TCK'nın 35/1, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi,
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; ... ile ... arasındaki alacak verecek meselesine sanığın dahil olduğu, mezkur gerekçeli kararda sanığın bu alacak verecek meselesine örgüt adına dahil olduğu, örgütün korkutucu gücünden yararlanarak ve örgüte yarar sağlama gayesiyle müştekiyi tehdit ettiği, bu sebeple eyleminin vahim eylem niteliğinde olduğu kabul edilerek devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve nitelikli yağmaya teşebbüs suçlarından cezalandırılmasına karar verilmişse de; sanığın aşama beyanlarında ... lakaplı ... isimli şahsın akrabası olduğunu, olay günü parka ... ile müştekiyle konuşmak için gittiklerini, müştekiye, ...'ın parasını neden vermiyorsun diye güzellikle söylediğini, müştekiyi PKK adına tehdit etmediğini; müştekinin mahkeme aşamasında alınan beyanında da, sanığın kendisini PKK adına tehdit etmediğini, sadece ...'a olan borcunu ödemesi gerektiğini söyleyerek tehdit ve hakaretler savurduğunu beyan ettiği görülmekle; sanığın ve müştekinin beyanlarında geçen ... isimli kişinin açık adres kimlik bilgileri tespit edilerek tanık sıfatıyla beyanının alınması, yine müştekinin beyanlarında geçen sanığın oturdukları çay bahçesine gelip kendisini tehdit ettiği sırada yanında bulunan kişiler ..., ... ve ...'ın da açık adres ve kimlik bilgileri tespit edilerek tanık sıfatıyla beyanlarının alınması suretiyle tüm deliller bir arada değerlendirilip, sanığın eylemini PKK terör örgütü adına ve örgütsel faaliyet olarak gerçekleştirdiği her türlü şüpheden uzak kesin şekilde ortaya konulması durumunda eyleminin vahim eylem niteliğinde olduğu kabul edilerek devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağı, eylemin PKK terör örgütü adına ve örgütsel faaliyet olarak gerçekleştirildiğinin her türlü şüpheden uzak ortaya konulamaması durumunda devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ancak sanığın; dosya kapsamında bulunan tanık beyanları, dijital inceleme raporları, örgüt mensuplarıyla çekilen fotoğraflarına göre süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren eylem ve faaliyetlerinin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre;
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunda suç tarihinin en son vahim eylemin (yağmaya teşebbüs) gerçekleştirildiği tarih olan "15.06.2017" yerine yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlıklarında “15.06.2016” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükümlerin CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, mevcut delil durumu, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile sanığın tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek sanığın tahliye talebinin reddiyle tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 17.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.