Esas No: 2021/1564
Karar No: 2022/680
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1564 Esas 2022/680 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/1564 E. , 2022/680 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.12.2018 tarih ve 2017/202 - 2018/668 sayılı kararı
Suç :Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma
Hüküm :Suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 302/1, 31/3, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-SSÇ savunması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; bir başka soruşturmada şüpheli sıfatıyla müdafi olmaksızın dinlenen ve sanık aleyhine fotoğraftan teşhis yapıp anlatımlarda bulunan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... isimli kişilerin mahkemede beyanlarından dönmeleri karşısında CMK'nın 148/4 maddesi gereğince suçun sübutu bakımından belirleyici delil niteliğinde olan ve mahkeme huzurunda kabul etmediği takdirde kollukta müdafii bulunmaksızın verilen ifade ve yapılan teşhislerin hükme esas alınamayacağı da gözetilerek anılan kişilerin haklarında yürütülen soruşturma ve varsa açılmış dava dosyaları araştırılarak Cumhuriyet savcısı, sorgu hakimliği ve mahkemelerdeki ifade örnekleri dosyaya getirtilerek kolluk beyanlarını doğrulayıp doğrulamadıkları tespit edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Suça sürüklenen çocuğun görüntü değerlendirme tutanaklarını kabul etmemesi karşısında, 05.11.2015 ve 06.11.2015 tarihlerinde ki mezkur eylemlere katılıp katılmadığının tespiti açısından eylemlere ilişkin görüntü kayıtlarının Adli Tıp, TÜBİTAK veya TRT gibi uzman kuruluşlardan birisine gönderilip görüntü iyileştirme ve analizleri de yaptırılarak SSÇ'nin mukayeseye elverişli fotoğraflarının çekilerek görüntülerde yer alan kişinin SSÇ olup olmadığının tespiti açısından bilirkişi raporu aldırılması gerektiği gözetilmeksizin eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.03.2021 tarih ve 2019/1-289 Esas ve 2021/109 sayılı kararında açıklandığı üzere;
07.06.1976 tarihli ve 3-4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu doğrultudaki birçok Ceza Genel Kurulu kararında açıkça vurgulandığı üzere; kanun koyucu, hâkime takdiri indirim hükmünün uygulanması konusunda geniş bir takdir yetkisi tanıyarak, uygulamada çıkabilecek olan ve önceden öngörülme imkânı bulunmayan çeşitli hâlleri kapsayacak bir kalıp bulmanın zorluğu karşısında, hâkimin bu yetkisini sınırlamaktan özenle kaçınmış, bu tavrını 5237 sayılı TCK’da da devam ettirmiştir.
Ancak, hâkimin bu konudaki takdir yetkisi sınırsız değildir. Bütün kararlarda olduğu gibi takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararlar da gerekçeli olmalıdır. Bununla birlikte gösterilen gerekçelerin hak, adalet ve nasafet kuralları ile dosya içeriğine uygunluğunun Yargıtay denetimine tâbi olacağında da şüphe bulunmamaktadır.
Anayasa’nın 141. ve 5271 sayılı CMK'nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli yazılması zorunludur. Gerekçe, verilen hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun olarak izah edilmesidir. Yasal ve yeterli olmayan, dosya içeriğine uymayan bir gerekçeyle karar verilmesi hem kanun koyucunun amacına uygun düşmeyecek, hem de tarafları tatmin etmeyerek keyfiliğe yol açacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, geçmişte suç kaydı ve sabıkası olmayan, kendisine isnat edilen suçlamalarla ilgili susma hakkı bulunan ve suçunu kabul etmeyen sanığın pişman olduğunu beyan etmesinin beklenemeyeceği, yargılama boyunca duruşmanın düzenini bozduğuna veya başkaca bir olumsuz tutum veya davranışının bulunduğuna ilişkin tutanaklara yansıyan bir durum bulunmayan sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken; savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gereken suçu inkâra yönelik beyanların, sanığın pişman olmadığını gösteren bir beyan olarak kabul edilerek yetersiz ve dosya kapsamıyla uyumlu olmayan gerekçelerle takdiri indirim yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı, kaçma şüphesi ve tüm dosya kapsamı gözetilerek suça sürüklenen çocuğun tahliye talebinin reddiyle tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 17.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.