8. Hukuk Dairesi 2011/797 E. , 2011/4852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine,... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Esenbağ Köyü Tüzel Kişiliği ve Sur Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.10.2010 gün ve 435/963 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar Hazine vekili ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde, mevkii ve sınırları yazılı tahmini 37 dönümlük miktarlı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında “demir girmez” niteliğiyle tespit dışı bırakıldığını, bu yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince vekil edeni adına kazanma koşulları oluştuğundan bahisle tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine vekili, özetle dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı yararına kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili davanın reddini savunmuştur. Öteki davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi tebligata rağmen oturumlara katılmamış ve yanıt vermemiştir.
Mahkemece, kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüyle, teknik bilirkişinin 6.6.2009 tarihli raporu ve eki 1/5000 ölçekli krokide yeşil renkle taralı 29658.02 m2’lik yerin tarla niteliğiyle o adanın son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde mahkeme heyeti huzuruyla yapılan keşifte dinlenen kadastro teknisyeni ile zirai bilirkişinin kroki ve raporları kapsamları incelendiğinde bu belgelerin bilimsel delillere uygun ve yeterli bir araştırmayı içermediği sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın bulunduğu yerde en az ziraat mühendisi sıfatı bulunan bir zirai bilirkişi ile jeodezi ve fotoğrametri mühendisi ve teknik bilirkişilerden oluşturulacak kurul huzurunda yeniden keşif yapılarak; özellikle, dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakıldığı 1969 yılından sonraki ve dava tarihine göre 20 ya da 25 yıl öncesine (davanın açıldığı 01.06.2005 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait 1975-1985 yılları arasında iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları olacak) ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının merciinden getirtilip mahallinde yukarıda sıfatları yazılı olan bilirkişiler vasıtasıyla bu konudaki Dairenin yerleşmiş içtihatları gözönünde bulundurularak uygulamasının yaptırılarak en geç 1985 yılı itibariyle bu yerin imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ve bu tarihten itibaren zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin bilimsel olarak tespit ettirilerek rapora ve krokiye yansıttırılarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden söz edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bundan ayrı dosyada mevcut ve kapsamı gereği itibar edilmeyen ziraatçi bilirkişinin açıklamalarında nizalı yerin kuru tarım arazisi olduğu açıklanmış ise de, bu durumun özellikle 5403 sayılı Yasa uyarınca bir değerlendirmesinin yapılmadığı görülmektedir. Öyle ise değinilen yasa kapsamı da dikkate alınarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmü uyarınca norm araştırmasının yöntemine uygun olarak yapılması ve kararda dikkate alınması zorunludur.
Davalı kurum vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Belediye Başkanlığına iadesine 04.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.