Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3304
Karar No: 2020/5208
Karar Tarihi: 19.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3304 Esas 2020/5208 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, davacının önceden verdiği 4 adet çekin karşılıksız çıkması üzerine, bu çeklerin yerine geçmek üzere 3 adet 200.000 TL bedelli çek verdiğini iddia ederek borcun ödendiğini savundu. Fakat davacı, davalının karşılıksız çıkan 4 çeki iade etmemesi üzerine icra takibine başladığını öne sürerek, henüz tahsil edilmemiş 100.000 TL bedelli çek yönünden davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesi ve diğer çekin bedelinin davalıdan istirdadına karar verilmesi talebinde bulundu. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davalının kötü niyetli hareket ettiğine karar vererek, davacının borçlu olmadığının tespit edilmesi ve bedelin istirdadına hükmetti. Kararda, önceden verilen çeklerin yenilenmesi mahiyetinde verilen çeklerin TBK 133. maddesi kapsamında borç yenilemesi sayılamayacağı ve borcun yenilenmesi için tarafların açık iradesi gerektiği belirtildi. Kararda, TBK 133. madde kapsamında, borç yenilemesinin varlığına dair usulüne uygun delil sunulamadığından davacının iddiasının ispatlanamadığı ifade edildi. Kararda, çeklerin öncekilerden bağımsız müstakil bir borç ilişkisi için verildiği iddiasının senede karşı senetle ispat kuralına göre değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, TBK 133. maddeye göre borç yenilemesine dair açık bir irade bulunmadığından, davacının borcun sona ermesine dair iddiasının ispatlanamadığına hükmedildi. Kararda, davalının kötü niyetli hareket etmesi sebebiyle kötü niyet tazminatına hükmedildi. Mahkeme kararı, temyiz edildi ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını bozdu.
Kanun Maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, Madde 133: Borç yenilenmesi
- Senede Karşı Senetle İspat Kuralı
11. Hukuk Dairesi         2020/3304 E.  ,  2020/5208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23.10.2018 tarih ve 2018/912-2018/1347 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının, davalı ile aralarında ticari ilişki kapsamında cirolayarak 4 adet çek verdiğini, çeklerin karşılıksız çıktığının bildirilmesi üzerine bu çeklerin yerine geçmek üzere 3 adet toplam 200.000.- TL bedelli çekler verilerek borcun ödendiğini, davalının karşılıksız çıkan 4 çeki iade etmeyerek icra takibine konu ettiğini ileri sürerek, henüz tahsil edilmemiş 100.000.- TL bedelli çek yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalıya ödeme yapılır ise bedelin istirdadına, bedeli tahsil edilmiş toplam 100.000 TL bedelli 2 adet çekin 84.484,36 TL’nin davalıdan istirdadına, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ispat yükünün davacıda olduğunu, davalıya daha sonra verilen çeklerin başkaca ilişkilere ilişkin olduğunu, çeklerin iadesine ilişkin yapılmış bir anlaşma olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin usuli bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin ticari defterlerinde davacının dava dışı Artucan ... Ltd.Şti.’den devralarak ciro ile davalıya teslim ettiği 4 adet çekin karşılıksız çıktığı, davalının bu çeklerle ilgili olarak defterine iade olarak kaydetmesine rağmen çekleri fiziki olarak davacıya iade etmediği, bu çekleri takibe konu etmesi üzerine çek bedellerini dava dışı keşideci şirketten tahsil ettiği, davaya konu edilen 4 adet çek bedelinin davalıya daha önce verilen 4 çek bedeli ile aynı olduğu, çeklerin önceki çek bedellerinin tahsili için verildiğinin anlaşıldığı, dava konusu 2 adet çekin tahsil edildiği, diğer çek yönünden tedbir kararı verildiği, dava konusu çeklerden alacaklı olmamasına rağmen takibe konu eden davalının takip başlatmakta köü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 98.800.-TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, 85.684,36 TL bedelin davalıdan istirdadına, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4 adet çeke dayalı borcun yenilenmesi için verilen 3 adet çekten dolayı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK 133. maddesine göre, “Yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile belli olur. Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz.” Davacı her ne kadar dava konusu çeklerin, daha önceden kendisine iade edilmesi gereken çeklerin yenilemesi mahiyetinde verildiğini ve o çek bedellerinin de ödendiğini iddia ederek borcun sona erdiğini belirtmiş ise de, yukarıda bahsi geçen TBK 133. madde kapsamında, borç yenilemesi olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlayamamıştır. Davalı da bu çeklerin öncekilerden bağımsız müstakil bir borç ilişkisi için kendisine tevdi edildiğini savunduğundan, senede karşı senetle ispat kuralına göre davacının iddia ve delillerinin sorularak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi