20. Ceza Dairesi 2019/7370 E. , 2020/3605 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarındaki İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2016 tarihli, 2016/238 esas ve 2016/602 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında 22/04/2014 tarihinde işledikleri iddia olunan “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 02/09/2014 tarihli ve 2014/94596 soruşturma, 2014/275 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca, beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüphelilere tebliğ edilerek infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, uyarı yazısı tebliğinden sonra yükümlülüklerini ikinci kez ihlal ettikleri gerekçesiyle tedbir dosyalarının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Şüpheliler hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak 06/05/2016 tarihli, 2014/94596 soruşturma, 2016/20611 esas ve 2016/17278 sayılı iddianame ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2016 tarihli 2016/238 esas ve 2016/602 sayılı kararı ile, yükümlülükleri ihlalde ısrar şartının oluşmadığı gerekçesiyle unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, kararın 19/12/2016 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/09/2014 tarihli ve 2014/94596 soruşturma, 2014/275 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararının kesinleşmesini müteakip, sanıkların denetimli serbestlik tedbirini ihlâl etmekte ısrar ettikleri gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, ısrar koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle sanıkların beraatına ve denetim dosyalarının gereği için İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine ilişkin İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2016 tarihli ve 2016/238 esas, 2016/602 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, sanıkların yükümlülükleri ihlâl etmekte ısrar etmiş sayılamayacakları gerekçesiyle beraatlarına karar verildiği anlaşılmış ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki, 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a)Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, ...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklindeki ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesinde yer alan, "Beraat kararı; a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,...hallerinde verilir." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında; haklarında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanıkların kendilerine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmedikleri gerekçesiyle beraat kararı verilemeyeceği, aksi halde aynı suçtan tekrar kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta (yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme şartına) bağlanmış olduğundan, mahkemece ısrar şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, 5271 sayılı Kanun’un 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanıkların beraatına kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2016 tarihli ve 2016/238 esas, 2016/602 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheliler hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/09/2014 tarihli ve 2014/94596 soruşturma, 2014/275 sayılı karar ile beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelilerin denetimli serbestlik tedbirini ihlâl ettikleri gerekçesi ile haklarında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle yüklenen suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanıkların ayrı ayrı beraatlerine, karar verildiği anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde; "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, ...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemelerin yer aldığı,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesinde, "Beraat kararı; a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması ...hallerinde verilir" düzenlemesine yer verildiği,
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenlemenin yer aldığı, tüm bu düzenlemeler karşısında;
Haklarında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş olan sanıkların, kendilerine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, aksi halde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca kamu davası hakkında durma kararı verilerek, dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıkların beraatine karar verilerek dosyanın kesin olarak sonuçlandırılması kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; kamu davası hakkında ısrar şartının gerçekleşmesini beklemek üzere durma kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanıkların beraatlerine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2016 tarihli ve 2016/238 esas, 2016/602 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.