12. Ceza Dairesi Esas No: 2020/5239 Karar No: 2021/7137 Karar Tarihi: 20.10.2021
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/5239 Esas 2021/7137 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkum edilmiş ve açıklanması geri bırakılmıştır. Ancak denetim süresi içinde aynı suçu işlediği gerekçesiyle tekrar mahkum edilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin basit yargılama usulüne ilişkin kararları sebebiyle, sanık lehine olan ceza indirimi uygulanmalıdır. Yargılama yeniden değerlendirilmelidir. Detaylı kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 179/3-2, 62/1, CMK 231/5, 231/11, 251/1, 251/3.
12. Ceza Dairesi 2020/5239 E. , 2021/7137 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile TCK"nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 1 ay 11 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Dikili 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/11/2014 tarihli ve 2014/249 esas 2014/1454 sayılı kararının 12/12/2014 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 01/01/2016 tarihinde TCK"nın 179/3-2. maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Bergama 2. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 25/03/2016 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Dikili 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/05/2016 tarihli ve 2016/503 esas 2016/470 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi: Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 esas 2020/33 karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 esas 2021/4 karar sayılı iptal kararları ile ""...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış..."" ibarelerinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle; Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 20/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.