20. Hukuk Dairesi 2013/5715 E. , 2013/7752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 16.11.2009 tarihli dilekçesiyle genel kadastroda Hazine adına tesbiti kesinleşen Hisarönü Köyü, 189 ada 2 sayılı parselin Hazine ile ilgisinin olmadığı, bu parselin aynı köy 189 ada 1 sayılı parsel ile bir bütün olarak Haziran 1989 gün 5 sıra numaralı tapu kaydı ile kendi zilyetliklerinde olduğu, tapu kaydının Hazineni taraf olup aleyhine kesin hüküm niteliğinde bulunan mahkeme kararı oluştuğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli .... Mevkii, 189 ada 2 sayılı parselin tapu kaydının iptaline ve davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak 3402 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca 10 yıllık süre içinde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Hisarönü köyünde genel arazi kadastrosu kısmen 1970 yılında yapılıp kesinleşmiş, 2008 yılında ise ek kadastro yapılıp 30.12.2008 - 28.1.2009 tarihleri arasında ilân edilmiştir. Çekişmeli 189 ada 2 parsel sayılı 199,12 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbiti kesinleşmekle tapuya kayıt edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının dayandığı tapu kapsamında kaldığı kabul edilerek davanın tamamen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davacı, çekişmeli 189 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Hazinan 1989 tarih 5 sıra sayılı tapu kaydına dayanmıştır. Dayanak tapu kaydı, Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.1977 gün 1976/106 - 66 sayılı kararla 2616 m² yüzölçümü ile oluşmuş olup, karar eki olarak kroki bulunmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 20/A. maddesi
uyarınca tapu kayıtları ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur. Hal böyle olunca, davacının dayandığı tapu kaydının oluşumuna esas krokisine itibar etmek gerekecektir. Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan ve hükme esas oluşturan fen bilirkişi .... tarafından düzenlenen 24.01.2011 havale günlü rapor ve eki krokiden dayanak tapu kaydının tesciline esas krokinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 1319,29 m², (B) harfi ile gösterilen 393,47 m², (C) harfi ile gösterilen 979,99 m² ve (D) harfi ile gösterilen 56,74 m² alanı kapsadığı, bunlardan (A) bölümünün dava dışı 189 ada 1 içinde davacı adına aynı tapu kaydıyla tesbit ve tescil gördüğü, (B) ve (C) bölümlerinin ise dava dışı oldukları, dava konusu taşınmaz içinde kalan (D) bölümünün ise tescil krokisi kapsamında kaldığı, (E) harfi ile gösterilen142,38 m² bölümün ise tescil krokisi kapsamında kalmadığı rapor edilmiştir.
O halde, dava konusu 189 ada 2 parsel içinde kalan (D) ve (E) bölümlerine ilişkin olarak dayanak tapu kaydının oluşumuna esas Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 31.05.1977 gün 1976/106-66 sayılı karar eki olan tescil krokisinin kapsamında kalan (D) bölümüne ilişkin olarak davanın kabulü, tescil krokisinin kapsamı dışında kalan (E) bölümüne ilişkin davanın ise, reddine karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın tümden kabulü usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.