17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/20251 Karar No: 2014/355 Karar Tarihi: 15.1.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/20251 Esas 2014/355 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/20251 E. , 2014/355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve süresi dışında katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı davacının aracının yaşanan çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası sonucunda hasarlandığını hasar bedeli olarak servislere toplam 27.356,83 TL hasar bedeli ödendiğini, davalı yana hasar bedelinin tazmini için müracaat edildiğinde istemin reddedildiğini belirterek 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır. Davalı vekili, ihbarın iyiniyet kurallarına uygun yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 28.946,76 TL"nin, 10.000 TL"sine kaza tarihi 23/09/2011 den 18.946,76 TL"ye de ıslah tarihi 26/04/2013 gününden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko ... poliçesi kapsamında oluşan hasar bedelinin sigortacı olan şirketten tazmini istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, sürücünün olay yerini yaralılarla terk etmesinin tek başına teminat dışı olmayışına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline 09.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesi 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 18.09.2013 tarihinde hakim tarafından havale edilmiş, temyiz harcı da aynı tarihte yatırılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, ...’ca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra verilen davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin süre yönünden dilekçesinin REDDİNE, aşağıda dökümü yazılı 1.482,95 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.