Esas No: 2019/588
Karar No: 2021/826
Karar Tarihi: 03.03.2021
Danıştay 10. Daire 2019/588 Esas 2021/826 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/588
Karar No : 2021/826
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Gaziantep ili, Oğuzeli ilçesi, … (…) köyü'nde bulunan murisleri ... ait tarlaya, davalı idarece inşa edilen Kayacık Barajının su tutması amacıyla su verilmemesi sonucu buğday hasatında oluşan verim kaybı nedeniyle 73.969,00 TL ve sarımsak ekininin ticari değerini yitirmesi nedeniyle 217.552,00 TL zarara uğranıldığı ileri sürülerek, toplam 291.521,00 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının, Danıştay Onuncu Dairesi'nin 12/03/2013 tarih ve E:2011/8069, K:2013/2227 sayılı kararı ile ''buğday ürünündeki verim kaybı nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 73.969,00 TL maddi tazminat talebinin reddine ilişkin kısmının onanmasına, sarımsak ürününün ticari değerini yitirdiği gerekçesiyle 217.552,00 TL maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının ise sarımsak ürünü nedeniyle uğranılan zararın hizmet kusuru ilkesi uyarınca tazminine hükmedilmesi gerekmekte ise de bu zararın şüpheye ve tartışmaya neden olmayacak şekilde açık ve hukuken geçerli veriler esas alınarak dosya üzerinden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilmesinin gerekmesi nedeniyle bozulması'' üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; meydana gelen zararın tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde düzenlenen 22/08/2016 ve 25/01/2018 tarihli bilirkişi raporlarında davacıların sarımsak ekili arazinde uğradıkları zararın 119,405,00 TL olarak tespit edilmesi üzerine, Mahkemece davacıların uğradığı zararın hizmet kusuru ilkesi uyarınca tazmin edilmesi gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulü ile davacıların murisi ... tarafından açılan davaya devam etmek istediği için davacı konumuna alınan ... mirasçılarından …, … (…) …, …, …, … ve … yönünden maddi tazminat isteminin 106.611,60 TL’lik kısmının kabulüne, 74.837,85 TL'lık kısmının ise reddine, kabul edilen 106.611,60 TL tazminatın dava tarihi olan 19/04/2006 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılar …, … (…) …, …, …, … ve …'ye miras hisseleri oranında ödenmesine, davacı muris …'nın, mirasçısı …'nın hissesine isabet eden 23.309,15 TL'lik kısmı yönünden ise davayı takip hakkı kendisine geçe …'nın başvurmasına kadar 2577 sayılı Kanunun 26/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının zararının kendi kusurundan kaynaklandığı, olayda idarelerine yükletilecek hizmet kusuru bulunmadığı ileri sürülerek, davanın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Gaziantep ili, Oğuzeli ilçesi, … köyü, … Mevkii’nde bulunan, 123 parsel numaralı taşınmazda tarımsal faaliyet ile uğraşan davacılar murisi tarafından, tarlanın sulamasının o bölgede bulunan dereden bir kanal vasıtasıyla alınan su ile yapıldığı ancak dere suyunun tamamının Kayacık Barajına su toplamak için 2004 yılı Kasım ayında baraj göl alanına verilmeye başlandığı, su kullanıcıları tarafından yapılan başvuru üzerine barajdan çekilen boru hatları ile dere yatağına bırakılan suyun büyük kısmının ise baraja yakın köyler tarafından kullanıldığı, bu nedenlerle tarlada ekili bulunan buğday ve sarımsak ürününün yeterince sulanamamasından dolayı zarar gördüğü iddiasıyla yaptırılan delil tespiti neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda hesaplanan zararın tazmini talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Sahipsiz yerler ve yararı kamuya ait mallar” başlıklı 715. maddesinde, “Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz. Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılması özel kanun hükümlerine tâbidir.” hükmü yer almaktadır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan haliyle 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2. maddesinin (b) fıkrasında da sulama tesislerini kurmak görevi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu uyuşmazlıkta davacılar, murisleri tarafından kullanılarak özel yarar sağlanan dere suyunun baraj yapımında görevlendirilen davalı idarece, genel ihtiyacın karşılanması amacıyla içme suyu sağlamak için inşa edilen Kayacık Barajına verilmesinin taşınmazlarında bulunan ürünlerin kurumasına neden olduğu iddiasıyla bakılan davayı açmış bulunmaktadırlar.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacılar murisinin tarlasının sulanmasında kullandığı suyun kamunun mülkiyetinde olması nedeniyle, kişinin bu sudan ancak kamu yararının elverdiği ölçüde yararlanabileceği açıktır.
Bununla birlikte, toplumun genel yararına yönelik olaylarda, idarenin sebebiyet verdiği ve sadece özel nitelikteki zararlarının tazmini mümkün olup; ilgililerin genel nitelikteki külfetlere katlanması gerektiği kuşkusuzdur.
Dava konusu uyuşmazlıkta, baraj alanında su tutulmaya başlanılacağının çiftçilere zamanında duyurulması nedeniyle çiftçilerin zirai faaliyetleri konusunda gerekli önlemleri alarak, zarara uğramalarını engelleyebilecekleri ancak duyuru yapılmaması halinde gerekli önlemleri alamayan çiftçilerin uğradıkları özel nitelikteki zararların tazmininin söz konusu olabileceği tartışmasızdır.
Aynı olay nedeniyle zarar gördüğü iddia edilen başka bir taşınmazda oluşan zararın tazmini istemiyle açılan davada, Dairemizin 20/01/2014 tarih ve E:2009/2838 K:2014/180 sayılı kararıyla, baraj inşaatının çok önceden başladığı ve inşaatın tamamlanmasıyla birlikte, 2004 yılından itibaren dere yatağındaki suyun baraja verilmeye başlandığının bölgede ekim-dikim yapan herkes tarafından bilindiği yönünde karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacılar murisinin dava konusu taşınmazın durumunu bilerek tarımsal faaliyette bulunmaya devam ettiği, dolayısıyla taşınmazında meydana geldiğini ileri sürdüğü özel nitelikteki zararın oluşumuna kendisinin neden olduğu, idarenin sorumluluğu sonucunu doğuran herhangi bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından, bu zararın davalı idarece karşılanmasına olanak bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekmekte iken, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yönündeki kararın kabule ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.